Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ahhh Ahhh :((
Ah ömrüm ne boş geçtin sen! Ne beyhude cevelan ettin bu dünya aleminde. Bak ki kaç seneyi tamam ettin bu sürgün diyarında. Yaşın kaça geldi, kaç yaz, kaç bahar gördü gözlerin! Lakin sen halen dahi bir maksada eremedin. Bir kez dahi olsa gidip de Ravza'ya yüz süremedin.
Ah ömrüm ne boş geçtin sen! Ne beyhude cevelan ettin bu dünya aleminde. Bak ki kaç seneyi tamam ettin bu sürgün diyarında. Yaşın kaça geldi, kaç yaz, kaç bahar gördü gözlerin! Lakin sen hâlen dahi bir maksada eremedin. Bir kez dahi olsa gidip de Ravza’ya yüz süremedin.
Reklam
-Bizim nesil ile perde kapanıyor galiba. -Öyle. Tâ Adem atamızdan bu yana sürüp gelen zaman bitti, mekân değişti.
Böyledir bu dünyanın duzeni. Gâhi âbad, gâhi berbad olur. Feleğin gülen yüzü kimden yana, ne zaman döner bilinmez.
İnsanlar sevincini kaybetmişti sanki. Hemen her iş sanki cebrî yapılıyor, sanki angaryaya dönüşüyor; yapana bir şevk vermediği gibi neticesinde bir bereket görülmüyordu. Kimse bir baş soğanın kıymetini bilmiyordu. İnsanlar ne ölene eskisi gibi üzülüyor, ne doğana eskisi gibi seviniyordu. Hasretin de gurbetin de tadı kaçmıştı. Yıllardır sürülmediği için boza yatan tarlaları çalı-diken kaplamış, toprak küsmüş, börtü-böcek dahi göçünü yükleyip gitmişti. Tuhaf bir ıssızlık, garip bir kıpırtısızlık çöküyordu etrafa. Tilkiler çalacak tavuk bulamıyordu yani.
Reklam
Bir güçsüzlük, bir kararsızlık, mecrasını bulamamış bir dere gibi.
Terk-i dünya diye çıkmıştı yola. Mümkün müydü? Mümkün olanın eni-boyu ne kadardı? Kitaplarda yazıyor; lâkin hayat kitaplarda yazana pek benzemiyor.
(...) Aman Allah'ım, ne güzel, ne güzel. Yağsın durmadan, yağsın ve örtsün üstümü bu çiçek kokuları, nerdeyim ben? Gözlerimde yaş, dilimde dua. Öldüm ve bir bahçeye gömüldüm.
Sayfa 209 - Dergah YayınlarıKitabı okudu
(...) İnsanoğlu dünyaya niçin gelir? Herhalde bir bahçe kurmaya gelir. Bu düşünceyle gülümsüyorum. (...)
Sayfa 70 - Dergah YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Rezillik bir adamın burun deliklerinden girmeye görsün, yapmadığını bırakmaz.
Rüzgâr bulutun, bulut yağmurun, yağmur suyun, su toprağın dilinden anlıyor. Suyun yokuşa aktığı, güneşin batıdan doğduğu görülmemiş. Âdemoğlu dayalı- döşeli tıkır tıkır işleyen bir dünyanın ortasında. "Bize düşen aracılık" diyorum içimden. Otu atın, eti itin önüne koyabilmek.
Köylüler -hele yaşlı kadınlar- bir zaman radyonun yanında mahrem konuşamaz oldular. Casus gibi duruyordu köşede.
İnsanoğlu dünyaya niçin gelir? Herhalde bir bahçe kurmaya gelir. Bu düşünce ile gülümsüyorum. Dünya dediğimiz de bir gurbet değil mi?
İş insanı yormaz, gönül yorgunluğu bezdirir
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.