Müthiş bir kitap bitirdim. Okurken aynı zamanda anlatılan hikayeyi yaşıyormuş gibi hissettiren bir romandı benim için Masumiyet Müzesi. Kitabın konusundan çok içeriğinde değinilen detaylar dikkatimi çekti. O kadar ayrıntılı,o kadar özenle yazılmış bir roman ki! Okurken Kemal karakterinin umutsuzluğunu,çaresizliğini tam anlamıyla hissettim diyebilirim. Kitapta İstanbullu zengin bir ailenin oğlu olan Kemal'in,uzak akrabası Füsun'a duyduğu aşk anlatılıyor. Bu aslında aşktan ziyade takıntı-saplantı gibi geldi bana. Masumiyet Müzesi'nde özellikle Kemal'in, Füsun'a ait olan veya onu hatırlatan eşyaları bir koleksiyon hâline getirecek kadar biriktirmesi,beni en çok şaşırtan şey oldu. Nasıl olur da sevdiğin bir insanı hatırlatan sigara izmaritinden tokasına kadar, sahip olduğu tüm eşyaları biriktirilir? İşte bu sorunun cevabını almak için kesinlikle bu romanı okumalısınız. Eser,bir aşkın yanı sıra tutkuyu,evliliği,cinselliği,mutluluğu,toplumumuzun ahlak anlayışını,aileyi ve 1970'lerin Türkiye'sini gözler önüne seriyor âdeta. Detay aşığı biri olarak,romanın oldukça ayrıntılı ve detaylı bilgilerle dolu olması beni ayrıca etkileyen taraflarından oldu. Romanın bir de Beyoğlu'nda müzesi bulunuyor. Kitabı okuyanlar için,kitabın içerisinde müzeyi ziyaret etmek için bir bilet de mevcut. Kemal'in biriktirmiş olduğu koleksiyonun tamamı ise burada. Kemal, hikayesini "Herkes bilsin,çok mutlu bir hayat yaşadım." diyerek bitiriyor. Bu hikayeyi "okurken yaşamak" duygusuyla bitirdiğim için ziyadesiyle mutluyum. Okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum!