Diğer polisiye romanlarına göre yazarın biraz farklı kurgulanmış ve güzel de olmuş;ancak bir bölümden sonra diğer kitapların içinde gibi hissettim yani okuduğun diğer kitapların tabi ki yazarın
diğer tarafta konu itibarı ile yaşanmış tarihi değeri olan olayları da içten içe hissettirmesi de yabana atılır değil
okumaya zaman ayırın bu kitabı değer mi? Değer:
Simyacı Nicholas Flamel "felsefe taşı" üç maddeyi ve onların gizli anlamlarını temsil eder. Bunlardan sülfür, ruhu; civa, yaşamın gücünü; tuz ise bedeni simgeler.
Ahmet Ümit'in finalini Agatha Christie'nin Roger Ackroyd Cinayeti kitabından esinlendiği! kitap.
Sonunun şaşırtıcı olduğunu düşünmüyorum. Finale kadar katille ilgili hiçbir ipucu vermeyip son on sayfada bir çırpıda herşeyi anlatıp "katil bu" demek sürpriz kabul edilemez. Aynı mantıkla, kitabın ilk kısmına hiç dokunmadan farklı farklı son on sayfalar yazılarak katil olarak herhangi biri seçilebilirmiş.
Ahmet Ümit'in okuduğum ilk kitabı...Sürükleyici bir kitap..Konusu çok ilginç... Üç arkadaş arasındaki ilişki çok güzel tasvir edilmiş. Sonu çok şaşırttı beni...Katil ummadığım kişi çıktı.
Kitap polisiye kitap gibi değildi. Karakterler: benimsemek kolay, bizden biri gibi, mekan: beyoğlu bir kez gittim şimdiyse tekrar gidip kitapta anlatılan sokaklarda dolaşmak mekanları görmek istiyorum. Olaylar bence anlaşılmaz. Süpriz sonunu ise beğenmedim. Ummadığım karakterin katil çıkmasına bozuldum yahu...
katilin bulunmasına rağmen kafamızda hala soru işaretleri kalan bir roman. Ummadığımız bir son. katil kendisini o kadar çok sevdiriyor ki hala inanamıyorum o olduğuna. :)
Gizemli bir kitap ama sağ gösterip sol vuruyor hayrete düşüyorsunuz 'Ya.. ama nasıl olabilir ? olamaz' diye haykırdığım, etkisinden bir kaç gün de anca çıkabildiğim bir yapıt . Okuyan okumayana , duyan duymayana söylesin mutlaka okunmalı :)