Ne kadar çok insan var, diye düşündü. Bizim gibi milyarlarca insan var, ne kadar fazla. Kimse kimseyi bilmez. Yabancılar gelip seni rahatsız ederler. Yabancılar gelir, yüreğini kesip alırlar. Yabancılar gelir kanını alırlar.
Yüzü; üzerine yağmur yağabilecek fakat yağmuru hissetmeyen, üstünden bulut gölgeleri geçebilecek fakat hiçbir gölgeyi fark etmeyen, kar kaplı bir ada gibiydi.
Bir zaman dilimi düşünün itfaiyecilerin yangın söndürmek değil de yangını başlatmak için geldikleri. Belirsiz bir zaman dilimde itfaiyecilerin görevinin var olan kitapları bulup buldukları evle beraber ateşe veriyorlar bu sistemin içinde olan Guy Montag bir gün bir kızla karşılaşır ve o güne kadar düşünmediği şeyler hakkında düşünmeye ve kitaplara karşı merak duymaya başlar. Artık kitaplarını yakmak için girdiği evlerden kitap çalmaya başladı .Bu yaptıkları onu bulunduğu konumdan uzaklaştıracatı elbette ve öyle de oldu işini ailesini ve var olan düzeni alt üst oldu. Tüm bunların sonucunda var olan sisteme karşı çıktığı için aranan bir suçluya dönüşür.
Bu kitaptan kısaca söz etmek gerekirse kitabın konusu işleyişi güzeldi yazarın yormayan bir anlatımı ve akıcı bir üslubu vardı ama illa okunması gerektiğini düşünmüyorum okurken çok keyif aldığımı söyleyemem ama var olan sisteme karşı durabilen ,düşünen, önüne konan engellere boyun eğmeyen insanların olduğunu bilmek ve okumak keyifliydi.