Kör halimizle sendelediğimiz o dönemlerde, içinde yaşadığımız dünyanın en sıradan olayı, ilk köşeyi döndüğümüzde, on sekiz yaşındayken sadece modanın ışıltılı öncüleri olmakla kalmayıp, aynı zamanda, belki de hepsinden çok, babalarının sistemini yok etmeye ve onun yerine en azından kardeşlik cennetini koymaya kararlı gözüpek devrimciler olan, şu an ise, kaslarını ısıtmak ve esnekleştirmek için ılımlı tutuculuğun birçok versiyonundan geçtikten sonra, en edebe aykırı ve gerici bencillik halini almış inanç ve pratiklere aynı kararlılıkla gelip saplanmış, yaşamın ve refahın olgunluğunda erkek ve kadınlarla karşılaşmamamızdır.
Zamanın damla damla yağmasını dinliyorum, damlaların yere vuruşu duyulmuyor. Kalbimin bir uzuv olarak,var olmuş olan her şeyin ya da şimdiye kadarki varlığımın anısıyla ezildiğini, hiçe indirgendiğini hissediyorum.