"Yirmi birinci yüzyıl,on üçüncü yüzyıldan o kadar da farklı değil aslında. Her iki yüzyılın da kaydı şöyle düşülecek tarih kitaplarına: Eşi menendi görülmemiş dini ihtilaflar,kültürel çatışmalar,önyargılar ve yanlış anlamalar: her yere sirayet eden güvensizlik,belirsizlik,endişe ve şiddet; bir de öteki'nden duyulan şartlanmış tedirginlik. Karışık zamanlar."
"Sanırım annem ve babam, büyükbabamın bana bir daha asla pençesinden kurtulamayacağım tedavi edilemez bir hayalperestlik bulaştırmasından ve o fantezilerin beni daha işe yarar gelecek planlarına karşı aşılamasından endişeleniyorlardı."