Bûtimar

bu seneyi de böyle tüketmiş oldum. okumadığım gün olmaz inşâallah. ömrüm kitaplarla geçsin...
Reklam
Oturdum baş ucuma Ağlamadan vahlamadan Kirpiklerim henüz kuruyken Düşündüm... Ben neresi nesiyim? Yolum yol mudur? Bir yoldaşım var mıdır?
Evham ve Sakınca
incecik bir çizgide yitiyor güneş onu başkaları buluyor her düğüne cenazesini götüren adam başına kurşundan bir gece sıkıyor aklı sıkılıyor zor sorulardan kalbi beyninde sıkışıyor içi keder ekidir gazetelerin (buraya savaş dulu anadolu ve onun  yoksul çocukları gelecek) güz bitiyor mazereti yok kör kemancının elleri saçlarında genç kızlar karanlık parklarda sarışın sonbahara basarak delikanlılar ısırarak yumruklarını insansızlığı çoğaltmaktadır yüzümden düşen kaç parçaysa kaç paraya yaralanıyorsa yalnızlık (buraya da portakal dilimleri gibi zenginlere pay edilen hazine devlete borçlu öğrenciler ve tımarlı sipahiler eklenecek) hayatı üç talakla boşuyorumdur. | hinavibi.com / Hin Avibi

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Gittin mi? Rüzgar estide uçtun mu? Yürüyorsun gözlerimde Kıyılar yanağımda Dökülen çakıl taşlara bakmadan Gittin mi? ... | Şeyma Yıldız
Sen Mansursun Büyük Düşün
Kalıcı bir hasar gibi üstümde kaldı doğumum Sırtıma bir yüktüm kırkıma kadar Ecnebi dertleri vardı sevmelerimin Ellerimi başkasının elleri gibi taşıdım Cebimle Amerika’ya özendim aklımda İsviçre Ki bıçağın eti deşmesi gibi geçti zaman Beynim aya çıktı ve düştü oradan İliğimi dansa kaldırırdı bir kelebek her akşam Kalbime ancak kırkımda vardım Dağın bağrında yara kalbim mağara Kalbim sen ey kabzam divitim dağdağam Biraz Cüneyd, biraz harap olmuş Bağdat Ve sen Mansursun büyük düşün biraz Annem ölünce kendimi sırtımdan indirdim Yaşım kırk bir ve annemin suni gözyaşı damlası Miras kalınca bana Her belaya maşallah demeyi öğrendim Bildim burası durulacak yer değil Ne olsam eksik kalacağım bildim Bildim yarı yolda öleceğim Yüz yıl bile yaşasam | hinavibi.com
Reklam
Allahaısmarladık
Elimi beş yerinden dağladı beş parmağın, Bağrımda da yanmadık bir yer bırakmadan git... Bir yarın göçtüğünü, çöktüğünü bir dağın Görmemek istiyorsan ardına bakmadan git! Yavrusunun yoluna dalan bir dul bakışı Andırıyor ışıksız evinde pencereler. Biraz yeşermek için beklesin artık kışı Çağlayansız yamaçlar, suyu dinmiş dereler. Bir sarı yaprak
Uçurum
Bir ağaç sürüsünün üstünden Çok ağaçlı bir ağaç sürüsünün üstünden Kesilmiş limon dilimleri gibi düşüyor güneş Votka bardağımın içine Benim olmayan bir sevinç duyuyorum. Kesiyorum durduğumuz yeri ortasından Ey görünüş! seni bir yerinden hiç anlamıyorum Dibimde değil ayaklarımın, damarlarında Derinliğini orda tutan, orda harcayan Uçsuz bucaksız bir uçurum. Zamanla değil, bir yerde Benim olmayan bir şeyle yaşlanıyorum Geçiyorum ilk şeklimi tüketerekten Ağır ağır yanan bir tuğla harmanını Billurdan sarkaçlarıyla. Kalbim, sersemliğim benim..
Edip Cansever
Edip Cansever
Nurullah Genç/Rüveyda
fezayı bağlayarak yorgun kanatlarına bir güvercin uçurup kıtalar arasından çağırdın beni geçerek birer birer sürgün kanyonlarını derbeder koşup geldim ışıldayan tahtına yarım koyup bir bardak kurşun rengi çayımı yıkarak yalnızlığa kurduğum sarayımı yetim çığlıklarımı duyurmak üzre sana koşup geldim; iliştir beni memnu bahtına adını
Ben Aşktan Anlarım Bayan
annem meleklerin sesini duyacak kadar uzundu ya da ben küçüktüm güzelce öldüğünde wey bavoo vallahi kederden hatırlamıyorum bayan üst ranzam olmadı hiç hep ağlamam geldi yanıma gece yarılarında bayan hep ıslak bir yastıkla uyandım sabahlara ana gibi yar olmaz, ben aşktan anlarım bayan otuz üç tesbih eskittim bayan otuz sene boyunca bilmem kaç kör bıçak damarlarımı görmeyen içimi öksüz bir güle döktüm balkonda bayan kederimi kalbimle birlikte aşağı atmak istedim weyy bavoo vallahi Allah bırakmadı bayan sobadan sıcak kestane bakışlarıyla ısıttım kışlarımı annemin gözleriyle ıslandım sonbaharda bayan her bahar filizlenen bir yerimi kırarak hafifledim yüzümü aynalardan saklayarak büyüdüm çünkü yanaklarımda hala elleri var bayan wey bavoo vallahi terliklerini bile özledim. |hinavibi.com
192 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.