Hayrın fazla olması hayır değildir. Hayırdaki fazlalık şerdir. Her şeyde bu durum görülmektedir. Herhangi bir şey, sınırının üzerine çıkınca zıddına çevrilmektedir. Mesela cesaret, fazla olduğunda aldırmazlık, az olduğunda ise korkaklık ortaya çıkmaktadır. Cömertlik de sınırı üzerinde olunca israf ve savurganlık; sınırının altından daha aşağı seviyede olduğunda ise cimrilik ve pintilik ortaya çıkmaktadır. Öyleyse işlerin en hayırlısı, vasat/orta olanlardır.
Şunu bilmelisin ki kardeşim, hak; kaldırılmış parmakların çokluğuyla ya da medyatik gürültünün gücüyle bilinmez. Bilakis hakkın -hayatta tek başına da kalsa-parıldayan bir aydınlığı vardır.
Şunu bilmelisin ki kardeşim, -Allah sana bereket ihsan etsin- hak; kaldırılmış parmakların çokluğuyla ya da medyatik gürültünün gücüyle bilinmez. Bilakis hakkın hayatta tek başına yalnız da kalsa parıldayan bir aydınlığı vardır. Selef-i sâlihin bu manayı destekleyen ifadeleri bulunmaktadır:
Abdullah b. Mes’ûd radıyallâhu anh şöyle demiştir: “Tek başına dahi olsan cemaat, hakka muvafık
olandır.”(1)
Selef-i sâlihten rıdvanullahi aleyhim ecmain biri şunu
ifade etmiştir:
“Hak yolundan ayrılma! Bu yolun saliklerinin azlığı seni soğutmasın! Batıl yollara karşı dikkatli ol! Helake sürüklenenlerin çokluğuna aldanma!”
"Amel ihlaslı olup doğru olmazsa, kabul edilmez. Doğru olup da ihlasla yapılmazsa ,yine kabul edilmez. İhlasla yapılmış olması sadece Allah için yapılmış olmasıdır. Doğru olması ise, sünnete uygun olmasıdır."
Dini anlamda hassasiyeti yüksek olanlar için harika bir eser. Ayrıca kaynaklar, iktibaslar ile kalitesini belli eden nadir eserlerden biridir diyebilirim.