Kendine has hoş bir üslubu ve harika detayları ile bende iz bırakacak olan bu kitabı zevkle okudum. Aklımda kalanları, sevdiğim detayları ve bende bıraktığı etkileri anlatmak istedim bu yüzden.
Yazarın üç cilt olarak yayımladığı serinin bu ilk cildinde başlangıcından 1950'li yıllara kadar roman serüvenimiz irdeleniyor.
Kendisinin de
Aradığım farklı bir deneyimi bulabildim birazcık doydum bu konsepte
Araba Sevdası 1898'de yazılması, yazım tekniği ve güzel tasvirleriyle, o dönemin istanbul'unu, toplum anlayışını hatta şehir yapısını insana işler, öğretir. Bu açıdan İstanbul ve Osmanlı Tarihi için önemlidir.
Beklentilerin her şey olduğu, bireyin dünyayı kendi beklentilerine göre yorumladığını, inşa ettiğini çok hoş tasvirlerle anlatıyor. Bu
Çünkü yerli romanımızın doğuşundan 1980'lere uzanan harika bir yolculuk geçirdim.
"Ben Türk romanı üzerine yapılmış bir tek inceleme tanıyorum. Fethi Naci'nin Türkiye'de Roman ve Toplumsal Değişme. Bizde eleştirmen gerçekten çok az yetişti. Eğer bu kitap yayımlanmasaydı eleştirmenimiz yok diyebilirdim. Kitap Türk dilinde
Kitabı dinlerken aklıma başka romanlar geldi sürekli. Karakteri birçok başka karaktere benzettim. Mesela, İvan İlyiç’e. Veya Araba Sevdası’ndaki Bihruz Bey’e. Sonra Felatun Bey ve Rakım Efendi’deki Felatun Bey’e. Yalnızız’daki Besim Bey’e. Hatta ve hatta İntibah’taki Ali Bey’e. Evet epeyce bir karaktere benzetmişim :) Hayatı boyunca Bihruz Bey,