Öncelikle merhabalar.❤️ Ben bu hesabı açtığım andan beri beni takip eden herkesin ilk 3 veya ilk 5 iletisini/alıntısını/incelemesini/ vb. Beğeniyorum. Ancak bazı uyanık arkadaşlarım beni takip ediyor sonra takipten çıkıp tekrar takip ediyor, ve bazen bunu farkedemiyorum... Ancak farkettiğim zaman gerçekten çok üzülüyorum. Her bir bildirim beni daha da mutlu ediyor. Ama o bildirimlerle beni dolandırmaya çalışanlar da olabiliyor... Lütfen bu tarz şeyler yapmayın. Artık bu olaydan çok fazla olduğu için bu uyarıyı yazmak istedim... İyi günler!🌼🌺
Onu sekiz geçtiğinde
Pardon saat kaç diye sordum yanımda otobüs bekleyen kadına. Onu on geçiyor dedi. Teşekkürler dedim.  Arkamı dönüp omzuma çapraz olarak taktığım çantamdan telefonumu çıkarıp çaktırmadan saate baktım. Hayır onu on geçmiyordu. Onu sekiz geçiyordu. On demek sekiz demekten daha mı kolaydı? Neden hep sayıları yuvarlayarak söyleriz ki? Altı geçseydi beş
Reklam
Brene Brown, cesaret çağrısı konuşmasında “Arenada değilseniz, cesur olduğunuz için zaman zaman kıçınıza tekmeyi yemiyorsanız, işimle ilgili geri bildiriminize açık değilim ve ilgilenmiyorum.. dünya o arenaya asla ayak basmayacak insanlarla dolu, milyonlarca ucuz koltuk var. Asla kendilerimi ortaya koymayacaklar ama eleştirileri, yargılamaları ve size karşı nefret söylemleri tam mesai yapmaya devam edecek. Bizim de onları yakalayıp, parçalarına ayırıp kalbimizde tutma alışkanlığımızdan vazgeçmemiz gerekiyor. Bırakın yere düşsünler. Ucuz koltuklardan gelen can yakıcı şeyleri yakalayıp kendinize yaklaştırmayın. Kalbinize yakın hiçbir yere koymayın. Yere düşmesine izin verin. Ezmeniz, tekmelemeniz gerekmiyor; yalnızca üstünden geçip yolunuza devam etmelisiniz. Kendi hayatlarında cesur olmayan insanlardan eleştiri ve geri bildirim alamazsınız. “
Hasta Adamı bin parçaya bölmek için uğraşıyorlardı..
Napolyon Mısır eyaletine bunun için saldırmıştı. İngilizler Mekke, Medine, Kudüs dahil bütün kutsal topraklar gibi, Irak ve Suriye eyaletlerindeki nefti de hırsla istiyordu. Rus Çarı'nın gözü İstanbul'daydı. Bulgarlar Çarigrad dedikleri bu muazzam şehri düşlüyorlardı. Ah ah, diye hayıflandı, bu aptal çocuklar atalarımın yüzlerce yıl yönettiği birçok yeri elden çıkaracaklar, tahttaki biraderim de aptalın önde gideni, bu işlerden hiç anlamaz. Korkarım ki İmparatorluğun çökmesi yakındır. Bu işler ince siyaset ister. Eğer Bulgar, Yunan, Sırp kiliselerinin birleşmesini çeşitli taktiklerle önlemeseydim, Rumeli' deki isyanları bastıramazdık. Anadolu'd a isyan eden Ermenileri Kürt aşiretleriyle hizaya getirmeseydim onlar da bağımsızlıklarını ilan etmiş olurlardı. Şimdi bu ince siyaseti kim yapacak, cahil çocuklar mı, aptal kardeşim mi?
"Anadolu'dan Bir Ses" Mehmet Emin Yurdakul
Ben bir Türk'üm; dinim, cinsim uludur; Sinem, özüm ateş ile doludur; İnsan olan vatanın kuludur; Türk evladı evde durmaz giderim. Bu topraklar ecdadım ocağı; Evim, köyüm, hep bu yerin bucağı. İşte Vatan, işte Tanrı kucağı, Ata yurdun evlat bulmaz giderim. Ak gömlekle göz yaşımı silerim; Kara taşla bıçağımı bilerim; Vatanım için yücelikler dilerim. Bu dünyada kimse kalmaz giderim.
416 syf.
·
Puan vermedi
·
16 günde okudu
Kafka ve postmodernizm
*ÖNCELİKLE OKUYAN ARKADAŞLARA TEŞEKKÜR EDERİM. BİRAZ UZUN FAKAT OKUDUKTAN SONRA ŞATOYA BAKIŞ AÇINIZ DEĞİŞECEK. GERİ BİLDİRİM YAPMANIZ BENİ MUTLU EDER. TEŞEKKÜRLER* Kafka'nın şatosunu anlayabilmek için öncelikle modernizm ve postmodernizm kavramlarını bilmek gerekir. Modo kelime kökünden gelen modernizm '' şimdi, şu an''
Şato
ŞatoFranz Kafka · Cem Yayınları · 202010bin okunma
Reklam
1.000 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.