Duâsı hemen etkili olanlar, başkalarının iyiliği için duâ edenlerdir.
“Kaptanı Nuh olan kişi, denizin dalgasından korkar mı?” (Sadi)
Reklam
Ma’nîler
Âşık der âhû gözler Avcılar âhû gözler Beni sahrâya saldı Gördüğüm âhû gözler
Sayfa 126 - KetebeKitabı okudu
İnan yolculuk güzel geçecek,geçmişini yanına almazsan.
Kur'an oku, susma! Bilal, elini kulağına koyduğunda bütün konuşmalar o anda biter dudağına sertçe taş atarlarsa parmağını dudağına bas. Vakti geldiğinde o taş ile dünyayı taş kalplilere dar ederiz.
Sayfa 40
Ribarlar işgal altında
“Bilal-ı İslam’ın düşmeyen bu ribatında kızları tecavüze uğrayan babalar, ulemaya, “namusu kirletilen bir aile olarak topluca intihar etmemiz caiz midir?“ Diye soruyor. Bir Müslüman kadın iffeti için şarktan garba ordular gönderen bu Ümmet bugün ekonomik kaygılarla ribatı,murabıtı, çiğnenen iffeti, yıkılan mabedi konuşmaktan dahi imtina eder hale geldi. Oysa ne tarih ne de insanlığın vicdani bu rezaleti sessiz kalanları unutacaktır.”
Sayfa 16
Reklam
" Bilâl b. Sa'd rivayet ediyor : Ebu'd Derdâ şöyle dedi : " Allah'a yemin olsun ki eğer Allah katında dünyanın bir sinek kanadı kadar değeri olsaydı Firavun'a bir yudum su vermezdi. "
Sayfa 152 - Nedâ Yayınları, Kasım /2020 [[ syf 152 madde 732 : Ebu'd Derdâ ( radıyallâhu anh) şöyle buyurdu : " Dünya mel'ûndur, Allah'ın zikri hâriç onun içindekiler de mel'ûndur. Âlim kimse ile öğrenen kimse ecirde eşittirler. Bunların dıKitabı okuyor
"Ağlamak iyidir. Ağlamak bir insandaki vicdanı büyütür. Ağacı büyüten de vicdanı büyüten de sudur."
Dünya; insanın delirmesi için bütün malzemelerini bolca kullanır. Fakat huzur veren malzemeye gelince cimri davranır.
Reklam
“Çirkin olan hayat değildir, hayatı çirkinleştiren insandır.”
Bize insanları sevme yerine egomuzu sevmeyi öğrettiler. Biz ailelerimizin fotokopisi olmaya mecbur kaldık. Çünkü onlar nasıl yaşadıysa biz de öyle olmak zorundaydık. Sarıldığımız ideolojiyi sevdik ona aşık olduk. İdeoloji, insanı kültürlü ve entelektüel yapar sandık ama onların bizi kendi bekçileri yapmaktan öteye gitmediğini geç fark ettik. Bütün insanlığı ilgilendiren şeylere kör, sağır olduk; sadece kendi egomuzu büyüttük ve onun peşinden koştuk. Tıpkı rüzgarın sonbaharda savurduğu kuru yapraklar gibi onların da bizi sürüklediği yönü hiç sorgulamadık.
Bilal, bütün dert ve üzüntülerini, okumakla gidermeye alışmış bir insandı. Bazıları, müzik ruhun gıdasıdır, derler. Bilal için ise ruhun gıdası, okumaktı.
Abdesti bozulan kişinin sürekli olarak taharetli kalması için yeniden abdest alması müstehaptır. Abdullah b. Büreyde'nin babası şöyle anlatıyor: "Sabah olunca Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem Bilal'i çağırdı ve şöyle buyurdu: 'Ey Bilal, benden önce cennete nasıl girdin? Cennete girince önümde senin hışırtını duydum!' Bilal şöyle cevap verdi: 'Ne zaman abdestim bozulsa abdest alıp iki rekât namaz kılarım. Bunun üzerine Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle dedi: İşte bununla!" (Ahmed, 22996; Tirmizi, 3689; İbni Ebi Şeybe, 12/150; İbni Hibban, 7086, 7087: Taberāni, Kebir, 1012; İbni Ebi Asım, Kitâbü's-Sünne, 1269)
Resulullah şöyle buyurdu: "Öyle kişiler vardır ki, insanlara göre cennet ehlinin amelini işler. halbuki o ateş ehlindendir. Yine öyle kişiler vardır ki insanlara göre ateş ehlinin amelini yaparda halbuki kendisi cennet ehlindendir." buyurdu. Bir rivayette: "Ey fülan kişi (Bilal) kalkda ilan et ki, cennete müminden başka kimse giremez. Gerçekten Allah bu dini fasık bir adamla bile kuvvetlendirir." -Mahmud Ustaosmanoğlu (k.s) / Efendi Hazretlerimizin Sohbetleri 4
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.