Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
128 syf.
·
Puan vermedi
Yandım yandım...
"Ama sonunda kaybeden siz olmuşsunuz." "Kayıp mı? Kaç kişi böylesine sevebilmiştir dünyada?" "Ama kucağında bir kucak korla kalan siz olmuşsunuz." "İyi ya, boş değildi kucağım." "Ama yandınız, kül oldunuz." "Ama vardım, kül bunun kanıtı." Yanmak, kavrulmak , kavuşamasan da olsun be
Suzan Defter
Suzan DefterAyfer Tunç · Can Yayınları · 202212,8bin okunma
Okumak İçin Geç Kalmayın :) İyi Geceler..
Üzerimde yorgunluk var durgunluk hepsi hiçlikten, Hiçten öte bir yol olsaydı gidebilir miydim kendimden. Sırtımdaki ağrı ile, Ne kadar gidilir ki. Sahi kaç kilometre öteye koymuşlardır aydınlığı Bir cühelanın öz güveni bile kadar yokum, Varla yok arşında kaybolmuş özüm. İçimden atamadığım ama sığamadığım da bir şehir burası, Kayboldum, farkındayım ‘’Kendini bulmakla başlarmış yanmak Ve kendini ararken kaybolursun dedi bir şeyh.” Elimde bir ateş yangını var, Bana beni hissettirecektir diye saklıyorum. Ölü bir kelebek tutuyorum avuçlarımda, Artık açsam da parmaklarımı uçamaz biliyorum. Ölü bir kelebek uyutuyorum tırnağım kadar bile kalmadı erimekten, Tozları döküldü önce, Sonra ayakları kırıldı... Parça parça bir ölümü izledim her gün avuçlarımda. Donuk bir cesedden başkası değildi artık. Ama artık bırakmalı, Artık toprağına sarıp sarmalı bu ölüyü, Artık topraktan bir filiz büyütmeli Bir tırtıla anne olmalı acım. Artık bir tırtıla kelebek gözüyle bakmalıyım
Ahmet Taş
Ahmet Taş
Nabzım
Nabzım
Reklam
İnsanlar sizi hatırladıkça yaşarsınız çünkü. İnsanlar ölmekten korkar ama aslında unutulduğumuzda ölürüz. Ve belki de bu yüzden sevdiklerimiz ölseler bile ölümsüz..
184 syf.
8/10 puan verdi
·
17 saatte okudu
İslami dolu dolu yaşandığı diyarlardan gerçek ve sıradan bir olay.! Souad hayatında iki kez yanar . Birincisi kadının insan olarak bile görülmediği bir coğrafyada dogarak .İkinci kez ise "namussuz"damgasi yediğinde kendi ailesi tarafından gorevlenrilen eniştesinin üzerine benzin döküp kibriti çaktığında. Milyonlarca kadından sadece bir tanesidir Souad, onu diğerlerinden ayıran tek fark , her yeri yanmış olsa da şans eseri yaşıyor olması (buna yaşanmak denilirse). Kendisi islam coğrafyalarında kadınlara yapilan muameleyi bu kitapta yazarak çığlığını tüm dünyaya duyurmak için yazmış. Umarım artık birileri bu tür çığlıkları duyar ve bu gidişata dur der. Simdi biri çıkıp her zamanki gibi "gerçek islam bu değil " diyecek . Peki gerçeği bu değilse nerde gerçek olan ? Hangi islam ülkesine baksam kadınlar ayni dertten mustarip . Sen , İslam inancını red edenlere laf anlatacagina ,kutsal saydığın dinini kirletenlere tek laf ettin mi,inanmayani elestirecegine,inanana doğru yolu gösterdin mi? Yoksa senin için inanmayan ,dini kullanıp öldürenlerden daha mı cani? Özellikle "Şeriat isteriz" diye yaygara koparan hemcinslerim okusun... Benim gibi düşünenlere pek fazla bir şey katacak bir kitap değil. Çünkü biz gerçeklerin ne olduğunun farkındayız:))
Diri Diri Yanmak
Diri Diri YanmakSouad · Bilgi Yayınevi · 2005117 okunma
312 syf.
9/10 puan verdi
·
23 günde okudu
Umursamadığı bir kalbin kapısını, sırf meraktan çalmamalı insan.
Bir insanı, bir olayı, bir konuyu tamamen hafızanızdan silip atma şansınız olsa bunu yapar mıydınız? Yoksa "yaşanmış bütün yaşanmışlığıyla; acısıyla, tatlısıyla güzeldir," diyenlerden misiniz? Birçoğumuzun en büyük problemi sanırım "geçmişte takılı kalmak" Kopamıyor, kopmaya çalıştıkça daha da içine düşüyoruz. Ve bu durum
Unutma Dersleri
Unutma DersleriNermin Yıldırım · Doğan Kitap · 20193,644 okunma
Yaşama beraber tutunmaya çalışan insanların birlikte ölmelerinden daha doğal ne olabilir. Ölümün bile güzeli var, bak. Ölümden söz etmeyelim bu gece. Bu gece birbirimizi ne kadar sevdiğimizi anlatalım. Sen bana rüzgârda kalbimi yakmayı öğrettin, biliyor musun? Bugüne kadar o kalbi hep başkaları yakmıştı. Ama şimdi ben yakıyorum. Rüzgârlara inat... Aşkın ateşiyle yakabiliyorum artık kendimi. Şimdiye kadar hep unuttuklarım çektirdi bana... Hatırladıklarım daha da fazla. Aşka inancım kalmamışken gönderdi Allah seni bana. Kalbini yakıyorsam alevlerinde yanmak içindir. Âşık olan sürgün yerini doğduğu yer sanır. Ne garip bir kederdir ki bu beni sana sürgün etti bu hastalıkla ama ben sürüldüğüm yerde doğdum yeniden senin aşkınla. Seviyorum seni. Yaşarsam, Allah bana yine yeniden bir hayat verirse sevmeye devam edeceğim. Hem de hayatın bizi ölüme teslim eden gerçek olduğunu bile bile... Öle öle... İzlerinin olmadığı bir gökyüzü tabuttur bana. İçinde sen olmayan bir hayatı, içinde sen olan bir ölüme yeğlerim. Bir gün yanına kadar gelebilecek miyiz hep arkasından baktığımız zamanın? Ve o zaman bizi ne zaman kavuşturacak ölümün içindeki ölümsüzlüğe? Güneş her gün doğuyor ama hayat her gün yeniden başlamıyor. Bizimkisi, yitik bir umuda tutunmak değil mi zaten? Zaman o umudu bize getirecek olan bir köprü sadece.
Reklam
Bir Ölünün Mektubu - Yavuz Bülent BAKİLER
Hazret-i Süleyman'a bile kalmadı dünya Baki olan bir tek Allah Bütün günahları size bırakıp Ölmüşüz elhamdülillah Kaygımız yok bizim yiyip içmekten Üstümüz başımız temiz. Bir şey yediğimiz yok ki zaten Oruçluyuz hepimiz. Gün aşırı Kabristana bir ölü getirirler Kalkıp "hoş geldin" deriz. Canımız sıkılırsa geceleri uzayıp
YAZIMI KIŞA ÇEVİRDİN Neşet Ertaş'ın aşık olduğu Leyla, Muharrem Ertaş'ın sahne aldığı gazinoda çalışıyordu.Babasını dinlemeye giden Neşet Ertaş,bir gün gazino kapısında Leyla'ya denk gelir ve o gece ustayı uyku tutmaz.Gönlüne bir yıldırım gibi düşen Leyla’yı görmek için her gün gazinoya gitmeye başlar. Leyla’yı her gördüğünde
Bana yanmak düşüyor, yangın görsem resimde; Yaşıyorum zamanın koptuğu bir kesimde. Alırken dilenciyim, verirken de borçluyum; Kalmadı eşya ile aramda hiç bir uyum. Taş taş üstüne koysam, bozuk diyorlar, devir! Bir ok çeksem, diyorlar; peşinden koş ve çevir! Nefes alırken bile inkisar ve pişmanlık; Kimse edemez bana benim kadar düşmanlık.
Necip Fazıl Kısakürek
Necip Fazıl Kısakürek
Bilmem hangi âlemden bu toprağa düşeli; Yataklara serildim, cam kırığı döşeli… Kafam bir cenk meydanı, kokusu kan ve barut, Elindeyse düşünme, gücün yeterse unut! Takılıyor yerdeki gölgelere ayağım; Sanki arz delinecek ve ben yutulacağım. Bana yanmak düşüyor, yangın görsem resimde; Yaşıyorum zamanın koptuğu bir kesimde. Alırken dilenciyim, verirken de borçluyum; Kalmadı eşya ile aramda hiçbir uyum. Taş taş üstüne koysam, bozuk diyorlar, devir! Bir ok çeksem, diyorlar; peşinden koş ve çevir! Nefes alırken bile inkisar ve pişmanlık; Kimse edemez bana, benim kadar düşmanlık.
Reklam
158 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Biraz geç oldu ama :)
Öncelikle hepinize güzel akşamlar dilerim dostlarım. Epey zaman oldu inceleme yapmayalı bir şiir kitabına üstelik. Çok düşündüm nasıl bir giriş yapsam diye Sevgili Cahit Sıtkı Tarancı'nın en bilindik şiirinin adı verilen bu kitabını sizlere anlatmaya. Hiç dinlenmeden ara vermeden yazmak istiyorum içimden gelen bu satırları. Zira dinlenmedikçe
Otuzbeş Yaş
Otuzbeş YaşCahit Sıtkı Tarancı · Varlık Yayınları · 198211,4bin okunma
YAŞLILAR NEDEN DIŞARIDALAR GENÇLER NASIL OLUP DA İÇERİDELER? Kitap okuma alışkanlığı olmayan, bir enstrümanı çalamayan, herhangi bir sanat dalına ilgi duymayan, hobisi olmayan, vakit geçirmekten anladığı tek şey kendisi gibi olanlarla sohbet etmek, dedikodu yapmak, mağazaların vitrinlerine, tuhaf bulduğu insanların yüzlerine bakmak, şunu bunu
Sen ne Güzel Acı , Ne güzel aşk'sın
Aşk bir kere geldi mi Yakar kavurur küle döndürür adamı ,ama başka türlü bir yangındır. o yanmayı sever kavruldukça daha çok yanmak istersiniz, o günleri düşünüyorum da ayaklarım yerden kesilmişti sürekli başım dönüyor Dünyayı Çok farklı görüyordum sanki Dünyanın Rengi değişmiş her şey başka türlü parlıyordu ..yalnızken bile durup durur gülmek
Svetlana Aleksiyeviç (2015 Nobel Konusmasi)
Nigâr Hacızade Belaruslu gazeteci-yazar Svetlana Aleksiyeviç, savaşı, şahidin anlatma yükümlülüğünü, edebiyatını, ömrü boyunca yanı başında olan sesleri anlatıyor. Kaybedilmiş Bir Savaş Üzerine: Svetlana Aleksiyeviç’in Nobel Edebiyat Ödülü Nobel Edebiyat Ödülü’nün bu yılki sahibi Belaruslu yazar Svetlana Aleksiyeviç, 7 Aralık’ta ödül
Demek Gidiyorsun
Demek gidiyorsun Bir bahar mevsiminde Bütün çiçekleri toplayıp eteğinde Taze umutları savurup rüzgarlara Tutunup taze bir aşkın dallarına Düşünmüyor musun geride kalanları Bir zemheri soğuğunda bıraktıklarını Çorak topraklara savurduklarını
910 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.