Ne desem, söze nasıl giriş yapsam bilemiyorum. Yazdığım şeyler bir inceleme değil, kitabı okuduktan sonra hissettiklerimdir. Bu zamana kadar kaç tane yazar, kaç tane kitap okudum, kendimi ifade etmekte zorlanmadım; ama okuduğum her Oğuz Atay eserinde bitirdikten sonra boğazım düğümlenmiş gibi hissediyorum.
''Beni hemen anlamalısın, çünkü ben
"Keşke" diyen biriyseniz,
Hayatın dönüm noktalarında hata yaptığınızı düşünüyorsanız,
Pişmanlıklarla doluysanız işte sizin için biçilmiş bir kaftan:
Gece Yarısı Kütüphanesi
Esere dair daha önce olumlu, olumsuz birçok eleştiri aldım. Ama ben kimi eserlerin insan seçtiğine inananlardanım. Şimdi eser bitti ve kendi kendime kurduğum ilk cümle ne oldu
Tablo gibidir hayat, yaşadığın sürece tamamlanmak için gün sayan. Yaşadığın her saniye bir bir, renk renk işlenir. Sürekli ayağının onu götürdüğü yer, aslında aşık olduğu kendi hayatının tablosudur. Kendini izleyenin bile farkında olmadan ayakları her gün onu hayatına götürür. Yokluk ve varlık insanın başına bela olan iki kavramdır. Derler ya;