Sokrates Delphoi Tapınağı'ndaki "kendini bil" yazısına ve başkasının sorusu üzerine kimsenin kendisinden daha bilge olmadığı minvalindeki yanına odaklanarak kendisinin ve bilgisiyle gururlanan başkalarının hiçbir şey bilmediği sonucuna varır, buna bağlı olarak bir şey bildiğini sanan herkesi çürütmeye girişir, bu onun yaşadığı toplumda bir çok düşman edinmesine ve sonunda yargılanıp zehir içme cezasına çarptırılacak kadar gelenekle ve onun savunucularıyla ters düşmesine neden olur.
Ailesi de beni istemiyor: Çorba içerken çok gürültü çıkarıyormuşum. Bilge, zayıf bir sesle, “ Beni başkalarıyla karıştırıyorsun,” dedi. “Çok yalnız yaşadım da ondan,” diye hemen karşılık verdi Hikmet. “Birden bu kadar çok insanla karşılaşınca şaşırdım. Hepsini birbirine karıştırmaya başladım.”
Reklam
Neşet Ertaş için "sanat samimiyetti ve gerisi laf-ı güzaftı."
türk adını ilk defa resmi devlet adı şeklinde kullanarak milletimize ad verme şerefi kazanan gök-türklerin tarihimizde hiç şüphesiz müstesna bir yeri vardır. gök-türklerin türk tarihinde önemli bir yere sahip olmasını anlayan batılı araştırmacılar 250 yıldan fazla bir süreden beri yoğun halde bu devre üzerinde çalışmaktadırlar. gök-türklerin asıl adı kendi dilleriyle yazdıkları kitabelerinde belirttikleri gibi Türk ve Türük idi. ancak, diğer türk devletlerinden ayırt edilmesi için 1896 yılından beri ilim aleminde kök-türk, yani türkiye türkçesine uygun olarak gök-türk adıyla anılmaktadır. eski türkçede gök (kök) kelimesinin ilahi, kutsal anlamlarını taşıdığını bilindiğinden, orhun abidelerinde devletin bu karakteri taşıdığı sık sık vurgulandığından gök(kök)-türk tabiri ilim alemince uygun karşılanmıştır
Yaşama imkanımıza dair
Derler ki bilge yaşayabildiği kadar değil, yaşaması gerektiği kadar yaşar. Şunu da derler ki doğanın en başta gelen ve halimizden yakınmayı gereksiz kılan lütfu bizi bu dünyadan göçme de özgür bırakmasıdır.
Reklam
“Ortasına gelmişsin hayatın ve içindeki çölden başka hiçbir kazancın olmamış. Ellerin bomboş.”
Ne olurdu, bazı sözleri hiç söylememiş olsaydım; ya da bazı sözleri hiç söylememek için kesin kararlar almamış olsaydım. Sana diyebilseydim ki, durum çok ciddi Bilge, aklını başına topla. Ben iyi değilim Bilge, seni son gördüğüm günden beri gözüme uyku girmiyor..
Bilge ve kutsallar ..haklılar.. üstelik !!
“Ama çok farklı olabilirdim. Sizin kadar iyi olabilirdim, daha bilge, neredeyse lekesiz olabilirdim. Zihninizin huzurunu, temiz vicdanınızı, lekelenmemiş hafızanızı kıskanıyorum.”
Reklam
“Onun üstüne uzanmak huzuru getirir, kabile toplantılarında üstüne oturmak daha bilge kılar, kendini onun çekimine teslim ederek yürümek kuvvet ve dayanıklılık kazandırırdı. Toprak ebedi bir güç membasıydı, çünkü o gerçek Anamızdı, bizi besler ve ayrıca bağrında atalarımızı saklardı. Tabiatta dönüşüm onda gerçekleşirdi. Bu yüzden Amerika yerlileri, ellerini gökyüzüne uzatıp yıldızlardaki tanrılardan yardım dilemek yerine, toprakta yalın ayak yürümeyi tercih ederdi.”
...bekli de beni örnek göstererek; "Ey insanlar, aranızdaki en bilge kişi, Sokrates gibi aslında bilgeliğin hiçbir değerinin olmadığını bilen kişidir."
...yoksa onlar gibi (kendini bilge sanan bir cahil ) mi olmalıydım? Hem kendime, hemde kehanete, "olduğum gibi kalmak daha iyidir" yanıtını verdim
Utanan şahitler müstesna...
Utanılacak bir çağın kendinden utanmayan, sağır, kör ve dilsiz şahitlerisiniz.
"Yaşayanların birçoğu ölümü hak ediyor. Ve ölenlerin bir kısmı da yaşamayı hak ediyor... Yaşamayı onlara verebilir misin? Çünkü en bilge olanlar bile her şeyin sonunu göremez."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.