Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kapgan Kağan; ağabeyi kadar olmasa da Vezir Tonyukuk'un bilgeliğinden istifade ediyordu. Ağabeyinin oğulları Bilge ve Kül ülkeyi zenginleştirmede en büyük destekçisiydi. Hele Kül... Yüreği ve bileğiyle Türklüğün övüncüydü.
Kapgan Kağan; ağabeyi kadar olmasa da Vezir Tonyukuk'un bilgeliğinden istifade ediyordu. Ağabeyinin oğulları Bilge ve Kül ülkeyi zenginleştirmede en büyük destekçisiydi. Hele Kül... Yüreği ve bileğiyle Türklüğün övüncüydü.
Reklam
Vezir Bilge Tonyukuk 723 yılında devlet meclisinde, kentler inşa ederek yerleşmeyi planlayan Kağan'a itiraz ediyor. ''Biz şehirlerde yaşayamayız'' diyor ve ekliyor; ''Çünkü sayımız az ve düşman geldiğinde onlarla savaşabiliyoruz ancak çok kalabalıklarsa geri çekilmesini de biliyoruz. Eğer şehirlere yerleşirsek kaçamayız, yok oluruz.''
2.Taş (Doğu Cephesi) - Vezir Tonyukuk Kitâbesi
Kapağan Kağan… Gece uyumadı, gündüz oturmadı. Kızıl kanımı dökerek, kara terimi akıtarak işimi gücümü hep ona verdim. Öncüleri yine uzaklara gönderdim; hisarları, gözcüleri çoğalttım; basılan düşmanı getirdim; kağanım ile seferlere çıktık. Tanrı korusun, bu Türk milletinin içinde silahlı düşman dolaştırmadım, damgalı at koşturtmadım. İlteriş Kağan kazanmasaydı, onun ardından ben kazanmasaydım il yine, millet yine yok olacaktı. O kazandığı için, ardından ben kazandığım için il yine il oldu, millet yine millet oldu. Ben artık yaşlandım, kocadım. Her hangi bir yerdeki kağan sahibi bir millete benim gibisi olsa ne sıkıntıları olabilir? Türk Bilge Kağan ilinde yazdırdım. Ben Bilge Tonyukuk.”
2.Taş (Güney Cephesi) - Vezir Tonyukuk Kitâbesi
Demir Kapı’ya kadar gittik. Oradan geri döndük. İni İl Kağan’a… Tacikler, Toharlar… ondan berideki Suk başlı Soğdak kavmi hep gelip baş eğdi. Türk milletinin Demir Kapı’ya , Tinsi Oğlu denen dağa ulaştığı hiç vâki değildi. O yere, ben Bilge Tonyukuk ulaştırdığım için sarı altın, beyaz gümüş, kızıl yak öküzü, eğri deve, mal sıkıntısızca getirdik. İlteriş kağan, bilgisinden dolayı, yiğitliğinden dolayı Çin ile on yedi defa savaştı. Kıtaylarla yedi defa savaştı. Oğuzlarla beş defa savaştı. Bu savaşlarda da danışmanı hep ben idim. Kumandanı da yine ben idim. İlteriş Kağan’a, Türk’ün hakim kağanına, Türk’ün bilgili kağanına.”
2.Taş (Batı Cephesi) - Vezir Tonyukuk Kitâbesi
“Haberciyi getirdiler. Sözü şöyle idi: Yarış ovasında yüz bin asker toplandı dedi. Bu sözü işitince beyler, hep birlikte geri dönelim, zayıfın utancı daha iyidir dediler. Ben şöyle dedim; ben, Bilge Tonyukuk: Altun Ormanını aşarak geldik, İrtiş ırmağını geçerek geldik. Gelenler yiğit dediler duymadılar; tanrı, Umay, mukaddes yer su üzerine çöküverdi. Niçin kaçıyoruz? Çok diye niçin korkuyoruz? Azız diye niçin kendimizi küçümsüyoruz? Hücum edelim dedim. Hücum ettik ve yağmaladık. İkinci gün ateş gibi kızıp geldiler. Savaştık. Bizden iki ucu, yarısı fazla idi. Tanrı yarlığadığı için çok diye korkmadık ve savaştık. Tarduş şadına kadar kovalayıp dağıttık. Kağanını tuttuk; yabgusunu, şadını orada öldürdük. Elli kadar er yakaladık. Hem o gece halkına haber gönderdik. O haberi işitip On Ok beyleri, halkı hep geldi, baş eğdi. Halkın birazı kaçmıştı. Gelen beyleri ve halkı düzenleyip toplayarak, On Ok ordusunu yürüttüm. Biz de yürüdük. Anı’yı geçtik. İnci ırmağını geçerek Tinsi oğlu denen ebedi Ek dağını aşırdım.”
Reklam
1.Taş (Kuzey Cephesi) - Vezir Tonyukuk Kitâbesi
…arz ettim. Ordu yürüttüm. At in dedim. Ak Termil’i geçince at bindirdim. At üzerine bindirip karı söktürdüm. Sonra atları yedeğe aldırıp yaya olarak ve ağaçlara tutuna tutuna yukarı çıkarttım. Öndeki eri çapraz yürüterek ağaç olan tepeyi aştık. Yuvarlanarak indik. On gecede yandaki engeli dolaşarak gittik. Kılavuz yeri şaşırıp boğazlandı.
1.Taş (Güney Cephesi) - Vezir Tonyukuk Kitâbesi,
Geyik yiyerek, tavşan yiyerek oturuyorduk. Milletin karnı tok idi. Düşmanımız çevremizde ocak gibi idi, biz ateş idik. Böyle otururken Oğuz’dan casus geldi. Casusun sözü şöyle idi: Dokuz Oğuz boyu üzerine kağan oturmuş; Çin’e Kunı Sengün’ü göndermiş; Kıtay’a Tongra Esim’i göndermiş. Şu haberi göndermiş: Azıcık Türk (Köktürk) boyu var; fakat
1.Taş (Batı Cephesi) - Vezir Tonyukuk Kitâbesi,
Ben Bilge Tonyukuk’um. Çin ülkesinde doğdum. Türk milleti Çin’de tutsak idi. Türk milleti hanını bulmayınca Çin’den ayrıldı, han sahibi oldu. Hanını bırakıp yine Çin’e tutsak düştü. Tanrı şöyle demiş: Han verdim, hanını bırakıp tutsak düştün. Tutsak düştüğün için Tanrı öldürdü. Türk milleti öldü, bitti, yok oldu. Türk Sır milletinin yerinde boy kalmadı. Ormanda, dışarıda kalmış olanlar toplanıp yedi yüz er oldular. İki bölüğü atlı idi, bir bölüğü yaya idi. Yedi yüz kişiyi idare edenlerin büyüğü şad idi; danışman ol dedi, danışmanı ben oldum, Bilge Tonyukuk. (Şadı) kağan mı yapayım diye düşündüm. Arık boğa ile semiz boğa arkada oldukça; semiz boğa mı, arık boğa mı bilinmezmiş diye düşündüm. Bunun üzerine, Tanrı akıl verdiği için onu ben kağan yaptım. İlteriş Kağan olunca, Bilge Tonyukuk Boyla Baga Tarkan ile İlteriş, güneyde Çinli’yi, doğuda Kıtay’ı, kuzeyde Oğuz’u pek çok öldürdüler. Danışmanı, yardımcısı ben idim. Çogay’ın kuzeyi ile Kara Kum’da oturuyorduk.
69 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.