Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer *Yazar #Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
Hayatın Anlamı
1.kısım Hayatın anlamı nedir?" sorusu hakiki bir soru mu yoksa yalnızca hakiki gibi görünen bir soru mudur? Tanrı, stratejik bir amaçla dünyayı yaratmış göksel bir mühendis değildir. O, dünyayı yalnızca kendi memnuniyeti ve yaratma hazzı uyarınca yaratmış bir sanatçıdır. Philosophical Investigations" gibi bir çalışmada
Reklam
Peki nedir olgunluk?
Yaş almak mı, yoksa yaştan bağımsız davranışlara bilgelik katmak mı?
Seneca
Seneca
Brahman'da Nirvana
Sufi terimi fena, "yok olma" veya "yok olma" anlamına gelir. Bireysel egonun aşkınlığını ifade eder ve Sufizm'de nirvana , "söndürme" (kelimenin tam anlamıyla bir mumun sönmesi) ile doğrudan eşdeğerdir. Bazı Sufiler, nirvanayı , Budizm'de Boşluğun Berrak Işığı olarak bilinen nur-u fana - Yokoluş Işığı ile
Nedir olgunluk.?
Yaş almak mı Yoksa yaştan bağımsız davranışlara bilgelik katmak mı.?
FELSEFE NEDİR? SORUSUNA CEVAP VERMEK Hayat içerisinde insan bilinci için en önemli olgulardan biri kullanılan dil içerisinde yer bulan kelime, kavram, terimlerin anlamlarına vakıf olmaktır. Bu olgu felsefe etkinliği içinde geçerli. O sebeple, felsefe sözcüğünün etimoloji\kökenine değinelim. Köken - Etimoloji Felsefe sözcüğü Türkçeye; Arapça
Reklam
Giriş Yazımızda, felsefi etkinliğin doğaya dair sorulardan insanı değerlere dair değişimine değindik ve felsefe sözlüğünün dil açısından kökenine felsefe tarihçilerinin dönemlere ayırmasına, fizik ve kimya gibi bilimler de olan tanımı felsefede yapmanın zorluğu üzerinde durduk ve son olarak kısaca Felsefi düşüncenin özelliklerine
YAŞ ALMAK VE BİLGELİK
Yaşlanmak ne tuhaf şeydir, insan parça parça ölüyor ta ki ölüm onu tamamen alana dek. İşin garip yanı bu süreç ilerledikçe insanın daha zeki, daha bilgeli olması bekleniyor ne yazık ki, bu batıl inanca inanmıyorum. Düşünüyorum da zaman diye adlandırdığımız olgu, fizik için bir cetvel işlevi görüyor yani koordine ve ölçü birimi olarak kullanılıyor. O zaman keramet zaman da değil anlarda. Zaman olarak adlandırdığımız bu sürecin içerisinde bolca bulunan anlarımız, yaşadıklarımız. İşte bunlar, bunlar bizi bilge yapıyor da diyemiyorum. Çünkü görüyorum, görüyorum ki insanlar çoğu zaman yaşadıklarından ders çıkarma ve yahut inceleme eğilimin de değil. Nedir bu batıl inancın kaynağı şu an açıklayabiliyor değilim. Düşünüyorum belki de basit bir hiyerarşi olsun diyedir. Her neyse artık neden yaşlanmak ile bilgeliğin paralel ilerlemediğimi düşündüğümü anlıyorsunuz. Yaşamak, ders çıkarmak, tecrübeli olmak basit bir olay olarak gözükse de ne yazık ki birçok insan için çok uzak bir kavram. Bu sebepten ötürü, bu sözü anımsamak lazım “Akıl yaşta değil baştadır.” çünkü bizi bilge yapan şey öğrenme, algılama düzeyimizle alakalıdır. Eğer sen birçok olayın içinde bulunup hala bir şeylerin ayırdına varmamışsan. Bu ve bunun gibi kişiler için zaman ya da anlar sadece biyolojik bir süreç olarak vücutta işlev görür. Yaşamak basit bir iştir ama gayret ister çaba ister gelişi güzel yaşamak sonuç olarak bir ot olmak gibidir. İyi’nin ve kötü’nün ötesindedir dediğim. Budapest XIII. KERÜLET 03/03/2024 23:32 Seneca MOON
"Hikmet-i dünyâ vü mâfîhâ bilen ârif değil ârif oldur bilmeye dünyâ vü mâfîhâ nedir'' Fuzûlî Dünya ve içindekilerin hikmetini bilmek değil bilgelik. bilge o kişidir ki dünyayı da dünyadakileri de bilmeye.
Bilgelik nedir?
Çok öğrenmek midir? Çok yaşamak mıdır? Anlamak mıdır? Anlasılmak mıdır?
Reklam
-DECCAL-
_İnsan kendi karakterine bakarak Tanrı'yı yaratmıştır. Üstün gördüğü özellikleri Tanrı'da görmek hoşuna gider. İğrenç özelliklerini de Şeytan'a yüklemiştir. _Bir tanrıbilimcinin, dincinin doğru diye duyduğu, yanlış olmak zorundadır: bu bir doğruluk ölçütü neredeyse. Savaş açtığım bu tanrıbilimci içgüdüsüdür: her yerde buldum onun
Takiyeddin Mengüşoğlu'nun İnsan Felsefesi Üzerine
İnsan (anthropos) antik çağlardan beri tabiatı (physis) ve varlığı (on) anlamlandırabilmeyi amaçlamış lakin ‘ne?’ ‘nedir’ gibi metafiziksel sorularıyla cevap aranması gereken temel felsefe problemlerine sığ bir bakış açısı geliştirmiştir. Birçok felsefi görüş bu bağlamda ontolojik probleme tekil önermelerle apodiktik bir açıdan bakıp tümeli
197 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.