"Bir şey kendisine engel olmadıkça, bilge devlet işiyle ilgilenecek." İlki, ilkesi gereği; diğeri ise bir nedenden hareketle inzivayı savunuyor. Bu nedenin bağlamı geniştir: Devlet, kendisine yardım edilemeyecek kadar bozulmuşsa ve kötü kişiler tarafından zapt edilmişse, bilge onun için boş yere çaba sarf etmeyecektir. Otoritesinin ve gücünün bir etkisi olmayacaksa, yararlı olmak adına devlet işine karışmayacaktır. Sağlığı el vermezse, devlet ona teslim edilmeyecektir. Nasıl sağlam olmayan bir gemi denize indirilemezse, nasıl sakat biri askere yazılmazsa, aynı şekilde bilge de kendisine uygun olmadığını bildiği bir yola girmeyecektir.
Sayfa 36 - TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI III. BASIM, ŞUBAT 2019, İSTANBULKitabı okudu
Bazıları, bir kadının kendilerine hakaret edebileceğini düşünecek kadar delirmiştir. Kadına ne ölçüde değer verdikleri, kaç uşağı olduğu, kulaklarının nasıl süslendiği ve sedirinin ne kadar geniş olduğu da önemli mi yoksa? Kadın da aynı şekilde düşüncesiz bir canlıdır; bilgi edinmedikçe ve ziyadesiyle eğitim görmedikçe arzularını kontrol edemeyen, yabani bir varlık olarak kalır.
Sayfa 21 - TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI III. BASIM, ŞUBAT 2019, İSTANBULKitabı okudu
“Sonra, büyük laflar ediyorsunuz: Bilgenin yoksul olmadığını söylüyorsunuz; çoğu zaman ne kölesi, ne evi ne de yemeği olduğunu söylüyorsunuz; bilgenin deli olmadığını söylüyorsunuz; aklını hiç yitirmediğini ve saçma sapan sözler sarf etmemekle birlikte, herhangi bir rahatsızlık onu ne yapmaya zorlarsa zorlasın ona karşı koyduğunu söylüyorsunuz; bilgenin köle olmadığını, aynı şekilde satılmayacağını, kendisine buyrulan şeyleri yapmayacağını ve kölenin işlerini efendisine yükleyebileceğini söylüyorsunuz. Bu iddialı yaklaşımınızla diğer ekollerle aynı seviyeye iniyorsunuz, sadece bahsedilen şeylerin adları değişik.”
Hakaret etmeye yeltenen birinden hakaret etme hazzını çalmak da bir intikam türüdür, bu olduğunda hakarete yeltenenler genelde şöyle der: “Ah zavallı başım sanıyorum ki anlamadı!” Dolayısıyla hakaretin başarısı hakarete uğrayanın hassasiyetine ve kızgınlığına bağlıdır. Sonra, bir gün hakaret eden de karşılığını bulacaktır, senin intikamını alan biri bulunacaktır.
Aynı sözlerden bazen hoşlanıp bazen de onlara içerlememiz ve bir şeye dost söyleyince karalama, şakacı bir köle söyleyince gürültü dememiz ne büyük çılgınlıktır!
Bilge darbe alır ama aldığı o darbeleri bastırır, düzeltir ve durdurur, buna karşılık küçük olanları hissetmez, onlara karşı o her zamanki, katı dayanma erdeminden yararlanmaz, aksine, onları ciddiye almaz ya da sadece gülünesi şeyler olarak görür.