Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Fazla eşya, fazla düşünce,fazla insan,fazla sorumluluk,fazla bilgi,fazla mesai,fazla iş, fazla çalşmak,fazla yorulmak, fazla dağılmak,fazla hedef,fazla amaç…. Hepsi ama hepsi ne kadar hızlı ve meşgul görünmeye yol açsa da yüksek derecede zaman kaybına, enerji kaybına,motivasyon,güç ve beceri kaybına yol açar. Fazla düşünmeye başladığında iyi düşünme kabiliyetini yitirirsin.Fazla eşyaya odaklandığında fazla gelir kaybı yaşarsın.Fazla çalıştığında yaratıcılığını, motivasyonunu ve gücünü yitirmeye başlarsın.Seçici olmadan bir dolu bilgi edindiğinde bile kullanamadığın bir bilgi çöplüğü taşımış olursun zihninde. Çok bildiğin halde hiçbir şey bilmiyor olursun.
Uzayda bir gök cismi olsaydınız ne olmak isterdiniz?
❝ Samanyolu Galaksisi yıldız büyüklüğünde egzotik cisimlerle dolu, keşfedilmemiş bir kıtadır. Sarmal biçimli bu Gökadalar Kıtası’nda 400 milyar yıldız var; kâh gaz bulutları göçme durumuna geçiyor, kâh gezegen sistemleri yoğunlaşıp oluşuyor. Parıltılı dev cisimleriyle, istikrarlı bir düzen kurmuş orta yaşlı yıldızlarıyla, kırmızı devleriyle, beyaz cüceleriyle, gezegen bulutsularıyla, nova’larıyla, süpernova’larıyla, nötron yıldızlarıyla ve kara delikleriyle insanın soluğunu kesen bilgi kaynaklarıyla dolu dünyalar dolaşıyor sarmal biçimli Samanyolu’nda. ❞
Reklam
Sokrates otururken: — Ah, ne iyi olurdu Agathon, demiş, iki insan birbirine dokununca, bilgi, dolu olandan boş olana akabilseydi!
Aklı yalnız bilgelik dolu söz uyarır.
Sayfa 40 - Klâsik Kitap
"Duygusal zekâ eksikliğinde, depresyon, şiddet dolu bir yaşam, uyuşturucu bağımlılığı, hayat başarısızlığı gibi durumlarla karşılaşıldığı somut bir bilgi olarak önümüzde durmaktadır."
* Gerçekte bütün devletlerin bütün devletlere karşı, ilan edilmemiş de olsa, doğa gereği bir savaşı vardır. * Kendi kendini yenmek zaferlerin en başta geleni ve en güzelidir, kendine yenilmek ise bütün bozgunların en çirkini ve en kötüsüdür. Bu, hepimizin içinde kendimize karşı bir savaş olduğunu gösterir. * İçimizde haz ve acı dediğimiz,
Reklam
Beka olmazsa, Fani ve Acılarla dolu Dünya Cehennem, Bunu Yaradan ise Zalim olur.
Platonculuk sadece varlık felsefesinde idealizm, bilgi felsefesin­ de rasyonalizm, ahlak felsefesinde mutlulukçuluk, entelektüel mutlu­lukçuluk değildir, aynı zamanda yukarda işaret ettiğimiz gibi ruhun ölümsüzlüğüne inançtır. Eğer insanda bedenin yanında ruh varsa veya aslında gerçek anlamda var olan sadece ruhsa, bu ruh kendisinden ni­telik bakımından tamamen farklı olan bedenden bağımsız ve kendi ba­şına yaşama imkanına sahip bir töz olmalıdır. Onun bedenle ilişkisi ta­mamen rastlantısal, ilineksel olmalı, o var olmak veya varlıkta devam etmek (beka) için bedene muhtaç olmamalıdır. Böylece bedenin ölü­mü, ölümle birlikte dağılması ve ortadan kalkması ruh için de bir son anlamına gelmek şöyle dursun, tersine onun gerçek doğasına kavuş­ması, gerçek doğasını bulması, kurtuluşu olarak kabul edilmelidir. Böylece Platoncu ruh-beden ayrımı ve ruhun tinsel bir töz olarak ka­bulü zorunlu bir sonuç olarak ruhun bedenden sonraki hayatını ve ölümsüzlüğünü de tasdik anlamına gelir. Bununla da kalınmaz, bu gö­rüş bizi ruhun asıl mutluluğuna ancak gelecek bir hayatta ulaşabilece­ ği sonucuna da götürür. Böylece Platonculuk aynı zamanda bir öte dünya öğretisi olarak karşımıza çıkar.
Sayfa 217 - Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Ah ne iyi olurdu Agathon, demiş, iki insan birbirine dokununca bilgi, dolu olandan boş olana akabilseydi!
Türkiye iş bankası kültür yayınları
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.