Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Uzayda bir gök cismi olsaydınız ne olmak isterdiniz?
❝ Samanyolu Galaksisi yıldız büyüklüğünde egzotik cisimlerle dolu, keşfedilmemiş bir kıtadır. Sarmal biçimli bu Gökadalar Kıtası’nda 400 milyar yıldız var; kâh gaz bulutları göçme durumuna geçiyor, kâh gezegen sistemleri yoğunlaşıp oluşuyor. Parıltılı dev cisimleriyle, istikrarlı bir düzen kurmuş orta yaşlı yıldızlarıyla, kırmızı devleriyle, beyaz cüceleriyle, gezegen bulutsularıyla, nova’larıyla, süpernova’larıyla, nötron yıldızlarıyla ve kara delikleriyle insanın soluğunu kesen bilgi kaynaklarıyla dolu dünyalar dolaşıyor sarmal biçimli Samanyolu’nda. ❞
"Duygusal zekâ eksikliğinde, depresyon, şiddet dolu bir yaşam, uyuşturucu bağımlılığı, hayat başarısızlığı gibi durumlarla karşılaşıldığı somut bir bilgi olarak önümüzde durmaktadır."
Reklam
Sokrates otururken: — Ah, ne iyi olurdu Agathon, demiş, iki insan birbirine dokununca, bilgi, dolu olandan boş olana akabilseydi!
ben şok :D
__ Siz bir istisna olmasaydınız, düz bellerin yuvarlak bellerden güzel olduğunu söyleyerek sizi gücendirirdim. Yuvarlak bel bir güç simgesidir, ama bu yapıdaki kadınlar buyurgan, dayatmacı, sevecen olmaktan ziyade şehvetlidir. Buna karşılık, düz belli kadınlar sadık, incelik dolu ve melankoliye eğilim lidir; diğer kadınlardan daha iyidirler. Düz bel esnekliği ve yumuşaklığı, yuvarlak bel katılığı ve kıskançlığı temsil eder. İşte şimdi onun görünümü hakkında bilgi sahibi oldunuz! __
Sayfa 32 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı yarım bıraktı
Ah ne iyi olurdu Agathon, demiş, iki insan birbirine dokununca bilgi, dolu olandan boş olana akabilseydi!
Türkiye iş bankası kültür yayınları
"Barışın, kardeşliğin, sevginin; dolayısıyla insanlığın olmadığı bir dünya be kadar bilgi ve teknolojiyle dolu olursa olsun yaşanılabilir bir dünya değildir."
Reklam
Keşke
Ah, ne iyi olurdu Agathon, demiş, iki insan birbirine dokununca, bilgi, dolu olandan boş olana akabilseydi!
Sayfa 8 - İş Bankası Kültür Yayınları
Şimdiki halde dünya, her biri kendi çıkarından başka bir şey düşünmeyen, her biri bir santim gerilmektense uygarlığı yıkmaya razı, hiçbiri insan hayatına bir bütün olarak bakamayan, öfkeli gruplarla dolu bulunuyor. Bu dar görüşlülüğe hiçbir teknik eğitim panzehir sağlayamaz. Gerekli olan ve aranılan, şu veya bu belli bilgi paçavrasında değil, bir bütün olarak insan hayatının amaçları kavramını ilham edecek cinsten bilgide; yani sanat ve tarihte, insanoğlunun evrendeki tuhaf denecek kadar rastlantısal ve gelip geçici durumunu az çok anlayabilmekte yatar. İnsancıl niteliği belirgin olan şeylerden duyulan gururun doyurulmasını mümkün kılan bu şeylerin tümünde yatar; görebilme ve bilebilme gücünde, yüce ruhlulukla duyabilme, anlayışla düşünebilme gücünde yatar.
Hayatın karmaşasını anlayıp çözebilmek kimi zaman görenler için bile zordur. Ne yazık ki gözü gördüğü halde körleştirilmiş ya da kendi gözlerini, daha da kötüsü hislerini köreltmiş insanlarla dolu bir dünyada yaşıyoruz. Görsel imgenin egemen olduğu, her geçen gün daha çok bilgi ama daha az anlam üretilen bir ortamda görüntüler sürekli saptırılıyor, çoğunluğun düşünme ve sonuca varma yetisi kısırlaştırılıyor. İnsan hem kendisine hem de çevresine yabancılaşıyor, şaşırtıcı bir görsellik bombardımanında bakan körler toplumuna dönüşüyor.
Epub-GörebilmekKitabı okudu
Hikmet, 'Şiirimle yalnız kendimle ya da başka ozanlarla değil, herkesle, istisnasız herkesle, yaşamlarının çeşitli devrelerini yaşayan bu çeşitli ruhsal durumlar içinde bulunan herkesle konuşmak amacını güdüyorum. Şiirlerimin, savaşan ihtilalcilere olduğu kadar sevgilisini düşünen sevdalılara, hayata küsenlere olduğu kadar hayata sımsıkı bağlı olanlara, okuyup yazma bilmeyen köylülere olduğu kadar kafaları bilgi dolu aydınlara da yararlı olmasını istiyorum. Herkese hitap edebilmeyi istiyorum. Çünkü benim şiirim insanlarla konuşmaktan ibarettir. Biçim bakımından da titiz değilim. Gençken Doğu şiirinin biçimine karşı savaşmıştım. Sonraları rübailerin bile bazen işe yarayabileceğini, halk türkülerinin nakaratları gibi, serbest vezin gibi klasiklerin uyumu gibi ya da yeni şiirlerin kesik ritmi gibi kullanılabileceğini anladım. Titizlendiğim husus, herkesin anlayabileceği bir dille, halk deyimleri ile konuşulan dille şiir yazabilmektir,' der.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.