Dünyaya hükmetmeye hazırlanıyormuş! Dünya kim?.. Benden başka dünya var mı? Herkesin bir tek dünyası vardır, o da kendisi... Üst tarafıyla alakadar olmaya bile değmez... Zeki olmak, kuvvetli kafa ve bilgi sahibi olmak neye yarıyor? Bizi istediğimiz saadete götüremedikten sonra... Zekâmız olmasa daha iyiydi. Otlar, hayvanlar, bulutlar ve kayalar gibi yaşamak bana daha saadet verici, daha yorgunluksuz, daha manalı geliyor...
Çünkü gerçek bilgi kişinin kendi içinden gelmek zorundadır. Başkalarına aktarilabilecek bir şey değildir. Sadece insanın kendi içinden gelen bilgi gerçek "kavrayış"tir.
Sayfa 77
Reklam
Gencimizle, yaşlımızla, çoluk-çocuğumuzla, kadınımızla, erkeğimizle, işçimizle, köylümüzle, memurumuzla, okumuşumuz, okumamışımızla bütün ülke insanımız, yanlış bilgilendirmelere karşı nasıl bir bilgi ile donatılacağımızı araştırmalı, meydanı bu nadanlara bırakmamalı artık. Yoğun tartışma ortamlarında, geniş kitlelerin yüreğine zerk edilmek istenen şüphe bulutlarını dağıtmak için bir gayretimiz olmalı. İmanımız en güzel imkânımız değil mi?
Sayfa 204 - Tahlil YayınlarıKitabı okudu
Süje ile objeyi içine alan üstün bir dünya anlayışını benimseyen bir teori daha vardır ki buna "Birlikçi (Monist)" teori adı verilmiştir. Bu teoride süje ile obje tek bir dünya olarak üstün bir dünyanın nitelikleri durumundadır. Böylece bu anlayış bilginin meydana gelmesinde etkin olan unsurları birleştirmiştir. H. Z. Ülken'nin tabiriyle, zaten bir olan süje ile obje, bu birin değişik yönleridir. Bu sebeple, süje ile obje arasındaki denge iki uçtan biri lehine bozulmama- ya dikkat edilmelidir. Zaten Ona göre bilgi, süje ve objenin ayrı cinstenliği halindeki bir oluştur. Onlar her ne kadar bir bütünün dünyası iseler de ikisi birden gerçekleşemez. Biri gerçekleştiğinde diğeri karanlıkta kalır; ama yine de beraber bulunurlar.
Hakikaten çirkef mahluklarız! Ne yüzle, hangi cesaretle temiz kalmaktan, kendi dünyamıza çekilmekten bahsediyorum? Ben... Ben... Ne suratla?... Sonra bu Nihat ne yumurtluyor? Onun her saçmalığın bilirdim ama, büyüklük delisi olduğunu şimdi öğreniyordum. Dünyaya hükmetmeye hazırlanıyormuş! Dünya kim?... Benden başka dünya var mi? Herkesin bir tek dünyası vardır, o da kendisi... Üst tarafıyla alâkadar olmaya bile değmez... Zeki olmak , kuvvetli kafa ve bilgi sahibi olmak neye yarıyor? Bizi istediğimiz saadete götüremedikten sonra... Zekâmız olmasa daha iyiydi. Otlar, hayvanlar, bulutlar ve kayalar gibi yaşamak bana daha saadet verici, daha yorgunluksuz, daha manalı geliyor...
Sayfa 147 - Yapı Kredi Yayınları
Bilgisayarı kapattıktan sonra küçük bir kriz geçirmiştim. Demek ki oğlumu kendine bağlayan internet dünyası buydu. Bizim hiç bilmediğimiz, tanımadığımız bir cehennem. Öğretmenler ve aileler eğitim adı altında birkaç bilgi kırıntısı vermeye çalışırken, gençler asıl "eğitimi bu sitelerden alıyordu.
Reklam
Dünya kim? Benden başka dünya var mı? Herkesin bir tek dünyası vardır, o da kendisi. Üst tarafıyla alakadar olmaya bile değmez. Zeki olmak, kuvvetli kafa ve bilgi sahibi olmak neye yarıyor? Bizi istediğimiz saadete götüremedikten sonra.
Sayfa 147Kitabı okudu
Felsefenin normatif olması, sadece onun eleştirici olması demek değildir. Bir sistem eleştirmek demek, bu sistemi objektif gerçekliği olan bir takım normlar (mantık kuralları veya tecrübi belgeleme kuralları) gereğince denetleyip, bu normları daha uygun bir biçime dönüştürmek demektir. Bu da felsefenin olanlar dünyası hakkında objektif bir bilgi sağlayabileceği anlamına gelir.
Hayat ve dünya hakkında hiçbir şey bilmediğinin farkındaydı. Ve işte asıl önemli nokta: Bu kadar az bilgi sahibi olmak acı veriyordu Sokrates'e.
Hayat ve dünya hakkında hiçbir şey bilmediğinin farkındaydı. Ve işte asıl önemli nokta: Bu kadar az bilgi sahibi olmak acı veriyordu Sokrates'e.
Sayfa 80 - Pan YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
“Eylemlerimizin en temel olanları derinlikten geliyor, ânî aydınlanmalar; bizim için sır olan yerden, yani gücümüzün çok ötesindeki üstün bir kudretten geliyor. Kendimizden bîhaber, medenîleşmiş ‘benliğimizin’ artık farkında olmadığı ya da fark etmek istemediği o puslu yerde o ezelî ve ebedî ‘benlik’ yaşamaya devam ediyor. Bazen bu ‘benlik’ bir ânda hareketlenerek medenî insanı saran ince katmanları delip geçiyor. Sonrasında ezelî ve dizginlenemez içgüdüler tehlikeli bir biçimde varlığımıza akmaya başlıyor.” (s. 74) “Bir insanın bilinçaltı dünyası, ne kadar aydınlatılabilirse duygusal dünyası hakkında da o kadar fazla bilgi sahibi olunabilir.” (s. 75)
Zeplin YayınlarıKitabı okudu
Ailesi hukukçu olmasını istiyordu ama kendi eğilimi oldukça farklı idi. 'Felsefe ve bilgi konuları dışında kalan her şeye karşı aşılmaz bir isteksizlik duyduğunu' söylüyordu.
Sayfa 303 - Pan YayıncılıkKitabı okudu
Makbule Bilge'nin Dünyası
"Doğal bir hayâ duygusu var mıdır? En akıllı kişi neyi bilmediğini bilendir. Doğru bilgi içimizden gelir. Neyin doğru olduğunu bilen doğru davranacaktır."
Sayfa 70 - PAN
Okuma faaliyetimiz, hayatımızda önemli bir yer teşkil etmeli. İster gözle okuyalım, ister zihinle, isterse gönülle... Ama okuyalım! Kitabı okuyalım, tabiatı okuyalım, kâinatı okuyalım, hadiseleri okuyalım... Ama okuyalım! Okuyarak bilgiyi, düşünerek hikmeti, yaşayarak tecrübeyi, duyarak irfanı elde ederiz. Nasıl ki midemize her yemeği koymuyor, seçmeci davranıyorsak zihnimize, kalbimize, gönlümüze de her bilgiyi sokarak ''bilgi hamalı'' olmayalım.
Sayfa 10 - Tahlil YayınlarıKitabı okudu
devamı (+18)(benim zihnim benim doğamın memuru)
Ağır yaralı, yerde yatan Mahir Çayan'ı Hüseyin Cevahir zannederek, "Sen Kürt'sün ha!" diye kollarına sokulup hayvan leşi sürüklercesine sürükleyip arabaya koyup hastaneye kaldırmışlardır." Bir yanlışlık yapıldığı, Mahir ve Cevahir'in birbiriyle karıştırıldığı açıktır. Polisler Mahir Çayan'a karşı öylesine
Sayfa 162 - su yayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.