Doktor Ben Stevenson eşi Susan ve oğulları, Thomas ve Joel ile Ohai' nun bu mütavazi;komşulukların, dostlukların huzur verdiği bu kasaba da birlik ve mutluluk içinde yaşıyorlardı...
Doktor Stevenson' un işleri sakinlik ile devam ederken, Adli Tıp Bölümüne getirilen bir cesed ile tüm dünyası sarsılmaya başlamıştı. Bu cesed ne bir trafik kazası vakası ne de doğal yoldan ölmüş bir kişiye aitti...
Ormanlık alanda bulunan ve vahşice öldürülmüş olan genç delikanlı, rüyalarını ziyarete başlamış bilinçaltına yerleşmişti...
Hem komşusu hem arkadaşı olan dedektif Sam ile olayı çözmek için tüm bilgi ve yetkisini kullanmaya başlamıştı.
Araştırmalar derinleştikçe ailesi için endişeleri artıyordu. Doktor Stevson, bulduğu delilleri gün yüzüne çıkardıkça tüm hayatını bir anda büyük bir tehlikenin eşiğine getirdiğini fark ediyordu. Eşi Susan ile yaşadığı gerginliklerde onu etkilemeye başlamıştı...
Otopsi sonuçları ve DNA analizleri ile ortaya çıkan gerçekleri öğrendinde, yaşadığı hayatı hiç bir zaman eskisi gibi olmayacaktı...
İnanılmaz bir vahşet ile kurgulanmış, tıbbı terimlere yer verilerek zenginleştirilmiş bir eser...Heyecan ile okudum...
SadistJohn Burley · Panama Yayıncılık · 2015386 okunma
Felsefe üzerine yazılmış bir roman. Bizlerin kim olduğumuz, nereden gelip nereye gideceğimiz gerektiğini düşünmemizi vurguluyor. Liseye giderken felsefe dersini hiç sevememiştim. Gereksiz görmüştüm. Sofie'nin dünyası ile tanışana kadar... Kitap dili açısından fazla ağır değil. Felsefe tarihini hikayeleştirerek anlatılması ise etkili bir yöntem olmuş. Kitap da önemli olan ve tarihe adını yazdırmış tüm felsefecilerden bahsediyor. Bilgi verici bir eser. Bir kere okunma ile kalmamalı. Kitaplığımızda olması gereken bir eser.
Sofie'nin DünyasıJostein Gaarder · Pan Yayıncılık · 202037.1k okunma
Gerçek bilgi, kişinin kendi içinden gelmek zorundadır. Başkalarına aktarılabilecek bir şey değildir. Sadece insanın kendi içinden gelen bilgi gerçek "kavrayış"tır.
Kasaba cemaatinden olanların çoğu, vicdan denilen baş belasından kurtulmuş oluyordu. Çünkü doğruyu örf ve âdetler nasıl olsa gösterdiğine göre, onu bulmak için kafa patlatmak artık şart değildi. Gel gör ki vicdana bu şekilde gerek olmadığı için, bu kez onun getirdiği ıstıraptan mahrum kalınırdı. Sadece iç dünyası olanlara özgü olan vicdanın mukaddes azabının lezzeti, kasaba hayatında pek tadılmadığından, insanlar daha çok, cemaat tarafından ayıplanıp cezalandırılmaktan korkarlardı. Kendini gerçekleştirmenin en kolay ve en akıllıca yolu, başkalarını korkutup boyun eğdirmek olduğu için, insanların kusurlarını araştırıp bularak onları ayıplama fırsatına erişmek, bu kuvvetli tehdit kozunu bir kez ele geçirdikten sonra cemaatten atılma korkusunu başkalarına yaşatmak, kasaba hayatının belki de en temel kuralıydı. Öyle ki, bu hayatta güçlü olmanın bir yolu da, insanların günahları ve kabahatleri hakkında bilgi biriktirmekti. Yükselmek çok zordu ama diğerleri karalanabilir, yerin dibine batırılabilirlerdi. Başkalarının mahrem hayatlarını gözetleme, dedikodu ve tecessüs, ayıplanma korkusunu yaşayanların kendi çektiklerini, belki de başka herkese yaşatma ve böylece kaderlerini paylaşıp sıkıntılarını hafifletme eğilimlerinin bir sonucu olmalıydı.
Eserinin üçüncü kitabı Üç Kıtada Osmanlılar....Diğer seriler gibi zevkli bir okuma,bol bilgi ve sonuç mutluluk.Kitabın içinde ki bazı konular şu şekilde:
*MİDHAT PAŞA VE YÖNETİMİ
*GAZİ OSMAN PAŞA VE PLEVNE SAVUNMASI
*SON OSMANLILAR
*19.YÜZYIL DÜNYASI VE OSMANLI
Toplamda 19 konudan oluşuyor.
Dünya kim?... Benden başka dünya var mı? Herkesin bir tek dünyası vardır, o da kendisi... Üst tarafıyla alakadar olmaya bile değmez. Zeki olmak, kuvvetli kafa ve bilgi sahibi olmak neye yarıyor? Bizi istediğimiz saadete götürmedikten sonra...