Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İyi mayanın hamuru kabartması gibi, kışla da milleti bilgi ve ahlâkî yönden yükseltmiştir.
Önsöz
Dünya bizleri kurtarma ve bize iyilik etme aşkıyla dolu insanlar tarafından hep kana bulandı. Tarihteki bütün savaşları yürekleri iyilikle dolup taşıyan, kendini bir dava uğruna feda ettiğini düşünen kurtarıcılar çıkardı.Hitler, Almanları; Stalin, işçileri; Mao, köylüleri kurtarmak için dünyayı kana buladı. Milyonlarca insan, kurtarıcıların şevkat
Plato Film YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bilgi ile beslenen emek on, yüz ve hatta bin kat daha etkilidir..
"Varlıklar üç nitelikle (güç, bilgi ve sevgi) değerli olabilirler; bu üç niteliğin ya da sadece üçüncünün yokluğuyla da değersiz olur, farkına varmadan günah işleyebilirler."
Türkiye bir bilim ülkesi değildir. Ürettiği bilim de birkaç kişi­sel istisna dışında dünya ölçeğinde tamamen ihmal edilebilir düzeydedir. Türkiye' nin bu bilim fakirliği, sanayine ve ticare­tine de yansımıştır. Özgün hemen hiçbir sanayi ürünü olmayan Türkiye, ticarette de, tarımda da gariban olup, örneğin yazılım oluşturmak gibi akıl ve
Güruh: değersiz kimseler topluluğu, ayaktakımı, sürü Zahir: görünürde olan, görünen, belli, açıkKitabı okudu
❝Onlara göre kibir utanç verici bir ayıptır, bu yüzden kibirli bir davranış şiddetle aşağılanıp kınanır. Bu yüzden hiç kimse masalara hizmet etmeyi, mutfakta ya da tarlalarda çalışmayı aşağılayıcı bir işmiş gibi görmez; aksine bütün bunları bir bilgi sahası olarak algılar ve yaya yürümeyi, hacet görmeyi gözün görmesi, dilin konuşması kadar saygın davranışlar olarak görürler, çünkü bilirler ki, gerektiğinde aynı gözden yaş da akar, aynı ağızdan tükürük de saçılır, salgı da. Bu yüzden herkes kendisine verilen görevi yüce bir onurmuş gibi kabul edip yerine getirir.❞
Güneş Ülkesi
Reklam
❝ Ama bizim Metafizikçimiz kusursuz bir yönetici olduğundan kendisinin zalim, ahlaksız, zorba olması imkansız, çünkü her konuda üstün bir bilgisi var. Tabii bizim düşüncemiz sizler için geçerli olamaz, çünkü siz üstün bilgili bir adam deyince, dil ve edebiyatta ya da Aristoteles veya bir başka düşünürün mantığında epeyce bilgi sahibi olan birini anlıyorsunuz. Sizin anladığınız bu tür bir bilgeliğe ermek için köle gibi ezberlemek ve çalışmak gerekir; oysa bu tür bir eğitimden çıksa çıksa beceriksiz bir adam çıkar. Çünkü böyle bir adam kitapta yazılanlar dışında hiçbir şeyi derin düşünemez, atalet içindeki zihnini sadece varlıkların köhnemiş bilgileriyle doldurur.❞
Sayfa 61 - Güneş Ülkesi
Arz-ı Ekrad (Kürtlerin ülkesi veya Kürdistan) anlamında Kürt cagrafyalarını bir haritayla Divan-ı Lugati't-Türk adlı eserinde tescilleyen Kaşgarlı Mahmud'dur. Kürt cağrafyalarını anlatırken Kaşgarlı Mahmud'un (ö. 1105) vermiş olduğu bu bilgiden yararlandık. Kürtlerin Yukarı Dicle havzasında kurdukları ve yaklaşık bir asır devam eden Mervani hanedanlığı hakkında detaylı bilgi veren Ibnu'l-Ezrak'ın (d. 510/1117) XII. yüzyılda kaleme aldığı kitap Tarih Meyyafarkin ve Amid'dir. Eser şehir ve bölge tarihi olmanın yanı sıra umumi bir dünya tarihi niteliğini taşımaktadır. Eser Mervani hanedanlığı hakkında verdiği bilgilerin yanı sıra Şeddadi beyliği ve bazı Kürt aşiretleri hakkında da bilgiler vermektedir.
Sayfa 43 - AvestaKitabı okudu
"Son yıllarda İstanbul laleler ile donatıldığında herkes aynı cümleyi kuruyor: 'Hollanda'ya laleler İstanbul'dan gitti!' Başka? Başka cümle yok, bu kadar! Ne kadar övünsek az! Arkadaş! Yüzölçümleri; Hollanda 41.543 bin kilometrekare, Türkiye 783.562 bin kilometrekare. Hollanda'nın tarım ihracatı 93 milyar dolar,
Sayfa 363 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Kraliyet Hizmetindeki Hindistanlılar
Bu sistem Hindistanlılar nazarında yabancı, kendilerinden alakasız ve başkasının çıkarınaydı. İngilizler için ise oldukça iyi bir sistemdi. Hindistanlıların memuriyete kabul edilmesi sürecinde hemen her aşamada İngilizler direnç göstermişlerdi. Bu durumu, adeta bir ölünün boynundaki altın kolyenin koparılması gibi görüyorlardı. Emekliliğinden
Reklam
Kraliyet Hizmetindeki Hindistanlılar
Bu sistem Hindistanlılar nazarında yabancı, kendilerinden alakasız ve başkasının çıkarınaydı. İngilizler için ise oldukça iyi bir sistemdi. Hindistanlıların memuriyete kabul edilmesi sürecinde hemen her aşamada İngilizler direnç göstermişlerdi. Bu durumu, adeta bir ölünün boynundaki altın kolyenin koparılması gibi görüyorlardı. Emekliliğinden
_Sanatın yaratıcı gücü, doğadan, sanatçının eli değmeden, kendiliğinden çıkar ortaya. Her sanatçı, doğanın özünde bulunan sanat nitelikleri karşısında, Aristoteles'in deyimiyle bir "öykünücü"dür. O, ya Apollo'ca bir düş sanatçısı, ya Dionysos'ca bir coşkunluk sanatçısı ya da hem coşkunluk hem de düş sanatçısıdır. _Apollo,
( Marques de Sade > Max Stirner > Nietzsche )
_Ben düşüncesizim. _Hiçbir şey benden üstün değildir! Hiçbir şey beni aşacak yücelikte değildir. _Benim eylemlerimi komuta etmek, nasıl davranmam gerektiğini söylemek hiç kimsenin üstüne vazife değildir. _Ben tamamlanmamış bir tinim ve mükemmel tin için çaba göstermeliyim.
Tarihte Doğu kavimleri hep barbarlar olarak algılandı. Buradaki barbarlık ölçüsü insanların canına karşı işlenen suçlardan ziyade kentlerin yağmalanması, yakılması, bilime, inanca saygı göstermeksizin yok edilmesi ile meydana geliyor aslında. Kentlerin yağmalanıp bilginin yok edilmesi ile insanlık bilgi birikimini geleceğe aktaramadı ve hep sıfırdan başlamasıyla ortaya çıkan bu yaralayıcı durumu kısaca barbarlık olarak adlandırdı.
Sayfa 206Kitabı okudu
Kaba güce dayalı çalışma biçimi ile bilgi ve eğitime dayalı çalışma biçimi çok farklıdır.
345 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.