Müjdat Gezen Aziz Nesin'in kabri hakkındaki anısı.
"Aziz Nesin, öldüğünde gömüldüğü yerin bilinmesini istemiyordu.Böyle bir vasiyeti vardi. Nedeni ise kabir ziyaretine karşı olmasıydı.O yüzden öldüğünde onu gömmeden bir gece önce yedi tane çukur kazdırdık. O çukurlardan bir tanesine gömülecek, kimse de hangisi olduğunu bilmeyecekti. Oğullari Ali ile Ahmet basını meşgul ederken ben arkada ambulanstan naaşı indirdim ve gömeceğimiz yere doğru ilerlemeye başladım. O sırada bir baktım uzaktan helikopter sesi geliyor. Hemen oradaki görevli çocuğa "Çabuk bulunduğumuz yere göm üstünü de greyderle kapa.." Apar topar gömdük. Biz de aynı anda bütün çukurları kapatmaya başladık. Böylece helikopterden film çekenler Aziz Nesinin naaşının hangi çukurda olduğunu anlayamadılar. Sadece ailesine ve çok merak eden birkaç yakın dostumuza "Buraya gömdük bilginiz olsun"dedim onlar dışında da kimse bilmedi, bilmeyecek nereye gömüldüğünü... Ara sıra gittiğim zaman onu ziyaret ediyorum. Orada yatıyor şimdi üzerinde de çocuklar oynuyor."
Mustafa Kemal insanlardan soyutlanmıştı.Okul arkadaşları tarafından se-
vilmez veöğretmenleriyle çokça münakaşa eder ve problem çıkarırdı. İnsanlara saldırdığında mutluluk duyardı. Nitekim İrfan Orga da onun
hakkında şöyle diyor: “Enver, Talat ve Cavit gibi isimlerin nüfuz ettiği İttihat
ve Terakki Cemiyeti liderleriyle çok tartışırdı. Çünkü kimsenin kendisinden
sorumlu olmasına tahammül edemezdi. Bir keresinde Enver Paşa da İttihat
ve Terakki üyeleriyle terfi ettirilmesi konusunu müzareke ederken, onun
hakkında şöyle demişti: “Bilginiz dahilinde olsun, Mustafa Kemal, paşa rüt-
besine yükseldiğinde, sultan olmak ister, sultan olduğunda da ilah olmak
ister.”