Embriyonik gelişmemizde türlerimizin evrim tarihini izleyişimiz gibi, zihinsel gelişmemizde de atalarımızın düşüncelerinin izi üzerinden geçeriz. Bilim öncesi zamanları düşünün. Kitaplıkların henüz bulunmadığı zamanları gözünüzün önüne getiriniz. O zamanlar da zeki, merak dolu ve hem toplumsal, hem cinsel konulara karşı ilgi duyan insanlardık.
Sayfa 190 - Altın Kitaplar Yayınevi 1.BaskıKitabı okudu
Demokritus
Bir şeyin nedenini öğrenmeyi, kral olmaya yeğ tutarım.
Sayfa 187 - Altın Kitaplar Yayınevi 1.BaskıKitabı okudu
Reklam
Gökte yuvarlak bir deliğe rastgeldiler... Ateş gibi parlıyordu. İşte bu bir yıldızdır, dedi Kuzgun. Yaratılış'a ait Eskimo efsanesi.
Sayfa 187 - Altın Kitaplar Yayınevi 1.BaskıKitabı okudu
1655 yılında Titan'ı keşfeden Huygens görüşlerini şöyle özetliyor: Gözlerimizi göklere çevirip Jüpiter ve Satürn sistemlerini minnacık gezegenimizle kıyaslarken, bu iki gezegenin büyüklüğü ve soylu bekçileri karşısında hayran kalmamaya olanak var mıdır? Ya da akıllı Yaratıcımızın bütün hayvanları ve bitkileri bize bahşederek yalnızca yeryüzünü süsleyip bütün o dünyaları yoz ve insandan yoksun bıraktığını düşünmeye olanak var mı? O dünyalar ki, orada yaşayanlar da Yaratıcılarına tapmak isteyeceklerdir. Yoksa tüm o gök cisimleri bize göz kırpsınlar ve tarafımızdan incelensinler diye mi yaratıldılar, düşüncesindesiniz? Satürn Güneş'in çevresini otuz yılda döndüğüne göre, Satürn gezegeniyle Ay'larının mevsimleri Yeryüzü mevsimlerinden epey uzun olmalı. Satürn'ün Ay'larında yaşıyor olabilecekler hakkında Huygens şunları ekliyor: Böylesine uzun ve cansıkıcı kışları olduğuna göre, yaşayış biçimleri bizimkinden çok farklı olamaz.
Sayfa 184 - Altın Kitaplar Yayınevi 1.BaskıKitabı okudu
Bir paketin bir bilim insanı olarak çocuk benzetmesi yerine, çocuğun bir çırak olduğunu öne sürdü ona göre çocuk bir ustanın rehberliğinde deneyimleyerek öğreniyor
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.