1. Schopenhauer - Say yayınları dizisi
2. Schopenhauer - İsteme ve Tasarım olarak dünya
3. Schopenhauer - Aşkın metafiziği
4. Rudiger Safranski - Felsefenin yaban yılları( Schopenhauer biyografisi)
5. Nietzsche - Böyle buyurdu zerdüşt
6, Nietzsche - Putların Alacakaranlığında
7. Nietzsche - İyinin ve kötünün ötesinde
8. Nietzsche - Ecce
«Orta Amerikada bir ülkede darbe oluyor. Bütün sanatçılar, yazarlar, şairler, bilim adamları, öğretmenler içeri. Görüş yok. 2 hafta, 3 hafta, 6 ay, 1 yıl. Dünyadaki bütün hukuk örgütleri, demokratik örgütler araya giriyorlar: "İnsanları içeri attınız dört duvar arasına, bari 1 seferlik bir görüş günü düzenleyin. Sevdikleriyle
1000kitap'ta 3 yılım geçti, dile kolay. Çeşit çeşit insan tanıdım, tanıyabileceğim bazı en garip insanları da bu sitede tanıdım ama her şeye rağmen burada bulunması o kadar keyifli ki.
Bu 3 yıl bana pek çok konuda fayda sağladı. Pek çok değerli insan edinip, çok değerli kitap buluşmalarına katıldım. Şimdi ise amaçladığım şey aslında
Nietzsche, "İnsanın Tanrı tarafından yaratıldığına inanabilirdim, belden aşağısını yaratmasaydı," demiştir. Nietzsche, esprilerini o kadar ciddi
bir havayla yapar ki çoğu insan gülmeyi unutur. Konuyu, Nietzsche ile açtık ve belden aşağısıyla devam ettirelim. Bugün bilimin, romantizmi öldürdüğü söylenir çünkü bilim, her somut nesneyi
YouTube kitap kanalımda Yuval Noah Harari'nin kitapları için hazırladığım okuma rehberini izleyebilirsiniz: ytbe.one/8wVLBr6aIg0
"Yaşamak için bir sebebiniz varsa her şeyle baş edebilirsiniz." Friedrich Nietzsche
Şimdi, başlığı gördün ve geldin. Bu yazının içeriğinde haliyle neler olacak diye merak ediyorsun. Hatta belki
Nietzsche, "İnsanın Tanrı tarafından yaratıldığına inanabilirdim, belden aşağısını yaratmasaydı," demiştir. Nietzsche, esprilerini o kadar ciddi
bir havayla yapar ki çoğu insan gülmeyi unutur. Konuyu, Nietzsche ile açtık ve belden aşağısıyla devam ettirelim. Bugün bilimin, romantizmi öldürdüğü söylenir çünkü bilim, her somut nesneyi
Gecenin bu vakti, buraya aklımda olan bazı şeyleri yazmak istedim. Okumak istemeyenler, üşenenler geçebilir ama kadınların okumasını istiyorum özel olarak.
Niye böyle bir ileti yazdığımı buradan kimse anlamayacak çünkü özel hayatımın bir kısmını çok yakın olduğum insanlar bile bilmiyor. Ama bu yazıyı gönülden yazdığımı ve gerçekten de
NOT: Bu yazı yalnızca kitaba dair değildir. Uzun bir makale konusu, tez ya da kitap olabilecek "kadınların tarihi"ne dair kısa bir yazıdır. Yine de bir incelemeye göre uzundur. 10'dan fazla alıntıyla da yazıyı zenginleştirmeye çalıştım. Ve rahat okunması için konu başlıklarına ayırdım. Yalnızca kitapla ilgili kısımları merak edenler
Biraz argo bir giriş olacak ama "o nasıl bir öngörü arkadaş!" diyeceğim. Huxley bu romanı 1932'de yazmış yahu! Romanda Cesur Yeni Dünya'yı kurgulamış.
Bu öyle bir dünya ki mutluluk ve tatmin üzerine dizayn edilmiştir. İstikrarlı bir toplum birinci önceliktir ve bunun için bir birinin tıpatıp aynı, düşünmeyen sorgulamayan, kritik
Bu kitap yorumunu Instagram'daki "alintilarlayasiyorum" profilimde de okuyabilirsiniz: instagram.com/p/ChXgRAuNCSL
Bugün günlerden 17 Ağustos. Binlerce insanın hayatını kaybettiği o depremin üzerinden tam 23 yıl geçti. O yüzden gelin size 17 Ağustos 1999 gecesi yaşadıklarımı anlatayım.
Bilenler biliyordur, ben aslen
Öncelikle bu iletiyi okumaya başladıysanız sizi tebrik ederim, birisinin içinden gelen hisleri okumak üzeresiniz ama iletiyi okuyup bitirdiğiniz zaman bu sizi hiç ama hiç bilgi katmayacaktır. Sadece kişisel hislerimdir :D
Küçüklüğümden beri kitap okurum ama her gün kitap okumazdım. Mesela derdim "canım kitap okumak istiyor." diye
Stephen Hawking gibi büyük bir dahiyi anlatmadan yapılan bir incelemenin, çok güdük kalacağını söyleyerek incelememe başlamak istiyorum. Yine kitap ile yapacağım inceleme spoiler içerebilir, o yüzden bunu dikkate alarak okumanızı tavsiye ederim. Stephen Hawking, Einstein'den bu yana en parlak fizikçi kabul edilir. Hawking 21 yaşında motor nöron
Özgürlük nedir? Mutlu olmak mıdır özgürlük? Nefes almak mıdır özgürlük? Ya da istediğin şeyi yapmak? Bu kitabı okumadan önce özgürlük hakkında pek düşünmezdim, mutluluğa takmıştım kafayı. Hep mutluluğun nerede olduğunu arardım. Herhalde, bana "özgürlük nedir?" diye sorsanız, rüzgarı anlatırdım size, veya mutluluğu.. Hadi, şimdi sorun