Yapısal renkler, sadece insan gözünün algılayabildikleriyle sınırlı değildir. Örneğin insanlar morötesi ışığı algılayamazlar. Ancak pek çok çiçek yaprağı morötesi ışığın yapıcı girişim yapmasına ve insan gözü tarafından algılanamayan çeşitli renkler oluşturmasına sebep olur. Bu durumun nedeni, çiçeklerin tozlaşmasına (polenlerini çevreye yaymasına) yardımcı olan arıların morötesi ışığı algılayabilmesidir. Morötesi yanardöner renkler arıların dikkatini çekerek çiçeklerin çoğalmasına yardımcı olur.
Sayfa 35
Yapısal renkler, sadece insan gözünün algılayabildikleriyle sınırlı değildir. Örneğin insanlar morötesi ışığı algılayamazlar. Ancak pek çok çiçek yaprağı morötesi ışığın yapıcı girişim yapmasına ve insan gözü tarafından algılanamayan çeşitli renkler oluşturmasına sebep olur. Bu durumun nedeni, çiçeklerin tozlaşmasına (polenlerini çevreye yaymasına) yardımcı olan arıların morötesi ışığı algılayabilmesidir. Morötesi yanardöner renkler arıların dikkatini çekerek çiçeklerin çoğalmasına yardımcı olur.
Yapısal renklerin örneklerinden birine çiçek yapraklarında rastlanır. Yaprağın iç kısmındaki hücreler büyürken yaprakların yüzeyinde buruşukluklar ortaya çıkar. Bu yapılar, yüzeye çarpan ışık dalgalarının girişim yapmasına sebep olur. Buruşukluklar arasındaki mesafeye bağlı olarak ortaya çıkan renk değişir.
Sayfa 34
Squat hayat kurtarır...
Yeni bir araştırma bacak hareketlerinin beyin sağlığı için çok önemli olduğunu gösterdi. Çalışmaya göre bacak kası egzersizleri beynin yeni sinir hücreleri üretmesine yardımcı oluyor.
250 syf.
·
Puan vermedi
·
6 saatte okudu
Egzersiz yapmanın -özellikle bacakları çalıştırmanın- beyin tarafından sinir sistemine olumlu etkisini, epitel hücrelerde keşfetilen skutoid adlı geometrik şekli, evcil hayvanlara rakip olarak üretilen vector adlı robotu ve dahi uçan arabaları, doğadaki yapısal renkleri ve bir çok konu hakkında güncel araştırmaları ve açıklamaları takip etmek istiyorsanız gecikmeden alın, okuyun.
Bilim ve Teknik - Sayı 610
Bilim ve Teknik - Sayı 610Bilim ve Teknik Dergisi · Tübitak Yayınları · 201831 okunma
İtalya’daki Milano Üniversitesi’nden Dr. Raffaella Adami çalışmalarının, bacaklarını yeterince hareket ettiremeyen yatağa bağlı hastaların, uzun yolculuk yapanların ya da düşük yer çekimli ortamda kalan astronotların sadece kas kaybı yaşamadığı aynı zamanda vücut kimyalarının hücresel seviyede değiştiği hatta sinir sisteminin bundan olumsuz etkilendiği fikrini desteklediğini söylüyor.
Çok sıcak plazma küresi olan Güneş’in yüzeyinde sıcaklık 5500 derece iken merkezinde 15,5 milyon dereceye ulaşır. Yıldızımızın kütlesi Dünya’nın kütlesinin 330 bin katı, hacmi de içine 1 milyon 300 bin Dünya sığacak kadar büyük.
Lagün
Lagünler deniz ya da okyanus gibi büyük su kütlelerine bağlantısı olan sığ göllerdir.
Yeryüzü denildiğinde aklımıza çoğunlukla kara parçaları ve karasal yaşam gelir. Oysa Dünya’nın %78’i suyla kaplıdır. Dünya üzerindeki suyun toplam hacmi yaklaşık 1,4 milyar kilometreküp iken karasal yaşam alanları yaklaşık 150 milyon kilometrekaredir. Dolayısıyla sucul ekosistem karasal ekosistemden çok daha büyük.Bugüne kadar kayıtlara geçmiş sucul canlı türü sayısı yaklaşık 500.000. Okyanusların derinlerinde henüz keşfedilmeyen bölgelerin varlığını da dikkate alırsak her geçen gün yeni türlerin ortaya çıkarılmasına tanık olabiliriz.
Stanford Üniversitesi ve Royal İsveç Bilim Akademisi’nden bilim insanları, yaygın psikolojik rahatsızlıklardan biri olan depresyonun yanı sıra diğer psikolojik bozuklukların da temelinde yatan negatif düşünce tekrarının (ruminasyon) yaklaşık üç kilometrelik doğa yürüyüşleri yapan katılımcılarda önemli ölçüde azaldığını belirtiyor. Yani doğa uyarılmışlık düzeyini düşürerek stresi ve olumsuz duygu ve düşünceleri azaltabilir.
Araştırmacılara göre ormana yakın bölgelerde yaşayan bireyler stresle baş etme konusunda diğerlerine göre daha başarılı.
Uçan Arabalar
2015’te geçen Geleceğe Dönüş adlı filmde insanlar uçan arabaya biniyordu. Bilim kurgu filmlerinin birçoğunda gelecek tasvir edilirken kullanılan uçan arabalar bir türlü gerçeğe dönüşemedi. Bu alanda yapılan çalışmalar sonucunda tasarlan araçlar arabadan çok uçağa benzedikleri, kalkışta ve inişte uçak gibi davrandıkları için uçan araba olarak kabul görmüyordu. Opener firması tarafından geliştirilen BlackFly adındaki uçan araba dikey iniş ve kalkış yapabiliyor. Benzer özellikteki helikopterler gibi gürültülü değil, üstelik iniş kalkış için küçük bir alan yeterli oluyor ve çok daha güvenli. Uçuş için 8 rotoru ve acil durumlarda sürücüyü kurtarmak için bir paraşütü bulunan BlackFly elektrikle çalışıyor ve 60 km menzil sağlayan pilleri 30 dakikada doluyor. Otomatik eve dönme, coğrafi mevki duvarı gibi genellikle İHA’lara has özellikler de barındıran BlackFly saatte 120 km hıza ulaşabiliyor. Ortalama bir elektrikli araçtan daha sessiz çalışan ve daha az yakıt tüketen aracın uzunluğu yaklaşık 4 metre. 1400’den fazla uçuşta yaklaşık 20.000 km mesafe kateden BlackFly’ın kullanıma hazır hale gelmesi için teknik olarak biraz daha olgunlaşması ve yasal düzenlemelerin yapılması gerekiyor. Yine de bu haliyle bile pekâlâ kullanılabilir olduğunu söyleyebiliriz. BlackFly’ı tanıtan bir videoyu izlemek için youtu.be/Jcpq6XYYoY4 adresini ziyaret edebilir ya da aşağıdaki kare kodu akıllı telefonunuza okutabilirsiniz.
Egzersiz yapmayı bırakmak, vücudun özellikle stresle baş etmemizde büyük rol oynayan yeni sinir hücrelerini üretmesini zorlaştırıyor.
Kumaşları Su Geçirmez Hale Getiren Kaplama Malzemesi
Dr. Mahir E. Ocak Su geçirmez kumaşların yağmurluklardan çadırlara pek çok kullanım alanı var. Günümüzde bu amaçla kullanılan kumaşların hem çevreye hem de sağlığa zararlı olmaları önemli bir sorun. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde çalışan bir grup araştırmacı bu soruna çözüm olabilecek yeni bir kaplama malzemesi geliştirdi. Dr. Dan Soto
Harvard Üniversitesi’nde çalışan bir grup araştırmacı, şeker hastalarının insülin hormonunu ağız yoluyla almasına imkân veren bir yöntem geliştirdi. Bu yöntem sayesinde gelecekte şeker hastaları kan şekerlerini kontrol etmek için her gün bir, iki kez kendilerine iğne yapmak yerine hap kullanmaya başlayabilirler. Yeni yöntem sayesinde sadece insülini değil başka proteinleri de kana karıştırmak için haplar geliştirmek mümkün olabilir.