Asrımızda batıda ahlak-bilgi alakasını en üst seviyelerde kabul eden isimlerden biri olan Gadamer, Sokrat’ın değil de Aristo’nun meseleye bakış açısına daha yakın durur ve uygulamayı [yani amel ve ahlâki tavır] anlamanın sonradan ve arızı bir unsuru değil anlama fenomenini tümüyle belirleyen bir şey olarak görür.75 “Anlam bilimleri teorik bilgiden daha fazla ahlâki bilgiye yakındır” diyen Gadamer,76 ahlâkın bilgiye ileri derecede tesirini itiraf eder.
O, şunları söyler: “[Bilinç fonksiyonları olan] kognitif fonksiyonlar ile [ahlâkı değer ve kabuller olan] normatif fonksiyonları birbirinden ayırmak açıkça birbirine ait olan şeyleri ayırmaktır.Bu iki fonksiyon arasında [birbirine sirayet ettikleri] bir gedik vardır.”77 “[Kişinin eşya ile] dogmatik [ahlaki kabuller ile] ilgi [alaka kurması] ile [tarih içinde herhangi bir eşya] tarihsel ilgi [kurması] arasında fark olsa da kesin bir ayrım gösterilemez.”78
75 Gadamer, Hakikat ve Yöntem, c. 2, s. 87.
76 Gadamer, Hakikat ve Yöntem, c. 2, s. 73.
77 Gadamer, Hakikat ve Yöntem, c. 2, s. 67, 68.
78 Gadamer, Hakikat ve Yöntem, c. 2, s. 89.
Hasan Yaşar
Dirayet Dergisi,sayı.2