Pervane - Teta açısı - Edebiyatçı
Pervaneye kişilik isnad edip, ihtiyâri ile kendini yaktığını ima eden şu başlık; "Pervane Niye Kendini Yakar", bir edebî metne ait değil. Pervanenin malum yanışını, ışık kaynağı ile görüş açısı arasındaki açılar bakımından izah eden bilimsel bir makalenin başlığı.' Özetlemek gerekirse, henüz yapay ışık kaynaklarının bilinmediği milyonlarca yıl önceki bir başlangıçta ay ışığına yönelerek yönünü bulmaya alışmış olan pervane, süreç içinde zuhur eden yapay ışık kaynaklarına yönelmeye başlıyor. Ve bu kaynağa bakışında teta açısı doksan dereceden büyükse pervane kaynaktan uzaklaşıyor. Eğer teta doksan dereceye eşitse ışık etrafinda bir çember çizdikten sonra geçiyor ve gidiyor. Ama eğer ışık kaynağına teta açısı doksan dereceden küçük bir görüş açısıyla bakıyorsa pervane, helezonlar çizerek ona yaklaşmaya başlıyor ve sonundaateşe düşerek yanıyor. Böyle diyor fizikçi. Gül ile bülbülün muaşakasında da botanikçi, bir sebep-sonuç buluyor ve bülbülün gül fidanı üzerindeki konaklamasının ilişkisi beslenme gayeli olduğunu ifade ediyordu. Edebiyatçınin yorumundan ne kadar farklı. Fizikçi pervaneyi teta açısıyla, botanikçi bülbülü beslenme ihtiyacıyla izah ede dursun, şair koskoca bir aşk fark ediyor bu ilişki etrafında.
Sayfa 136 - Timaş Yayınları, 22. Baskı, Ekim 2015
Bilimsel devrim
"1199'da İngiltere Kralı Aslan Yürekli Richard sol omzundan bir okla vurulmustu, bugün olsa hafif yaralandı derdik; ama 1199'da yani antibiyotiklerin, etkili sterilizasyon yöntemlerinin olmadığı çağda, bu küçük yara enfeksiyon kaparak kangrene dönüştü. 12.yüzyıl Avrupa'sında kangreni durdurmanın tek etkili yolu etkilenen uzvu kesmekti; ama enfeksiyon omuzda oldugunda imkansızdı. Kangren, Richard'ın vücuduna yayıldı ve kimse krala yardım edemedi. İki hafta sonra acılar içinde öldü."
Reklam
Okunmaya o kadar değer ki
LEV TOLSTOY, İTİRAFLARIM’DAN Eğitimli ve bilge kişilerin ortaya koydukları akla dayalı bilgi yaşamın anlamını reddederken büyük insan kitleleri, bütün insanlık, bu anlamı akıldışı bilgiyle algılıyordu. Bu akıldışı bilgi ise inançtır, tam da benim kabul edemeyeceğim şey. Bu, Tanrıdır; altı günde yaradılış, şeytanlar ve melekler ve diğerleri.
Sağlık dedim de , neden hastanelerde Aşk Hastalıkları ve Rehabilitasyon diye bir bölüm yoktu ki? İnsanlar bu hastalık yüzünden ne acılar çekmişti , çekmeye de devam ediyordu. Çözüm birkaç kutu dondurmada , beş yüz elli cips paketinde , dünyayı turlayacak rulolarca peçetede değildi. Çözüm , bilimsel ve somut olmalıydı. Çünkü aşk acısı tamamen somut ve fizikseldi. nefes darlığı , kalp incinmesi unutkanlık- ah markalarım - depresyon , halüsinasyon , ayak parmağı kırılması ve en nihayetinde Paris'ten bile soğuma gibi oldukça görünür semptomlara sahipti.
166 syf.
·
Not rated
Felaketler doğal olunca da, insan eliyle olunca da değişmiyor. Bir istatistiksel işlem başlıyor. Eline kağıt kalem almış birileri bir hesap çıkarma derdine düşüyorlar. Kaç kişi öldü, kaç kişi yaralı, maddi hasar ne kadar. Bilimsel gelişmenin getirdiği duygusuz köksüz yaklaşım bu olsa gerek. Bir istatistikten ibaret yaşamlar sürdürüyoruz. Rakamlara
Garp Cephesinde Yeni Bir Şey Yok
Garp Cephesinde Yeni Bir Şey YokErich Maria Remarque · Varlık Yayınları · 19713,293 okunma
241 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.