Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Gerçek hayata, ihtiyaç duyulan somut ve elle tutulur bilimsel bilgiye sırtını dönen; toplumu ölü, anlamsız ve hamasetten ibaret hurafeler bataklığına sürükleyen; bir algı operasyonuyla uygarlığın ve insanlık tarihinin kültürel mirasından koparan; toplumu içinde bulunduğu çağa yabancılaştıran, ahlak çöküntüsüyle dokusunu çürüten, bireylerini umutsuzluğa, çaresizliğe ve yılgınlığa sürükleyen bir iktidarın tiksinti verici hödüklüğüyle karşı karşıyayız.
Hobbes’a atfen
Yalnızca maddi şeyler algı ve bilgi nesnesi olabildiği içindir ki, tanrının varlığı konusunda hiçbir şey bilmeyiz.
Sayfa 20 - Sol Yayınları, 2008, 10.Baskı.Kitabı okudu
Reklam
_Her şey algıdır. Herhangi bir şeyi itici ya da çekici kılan tamamen senin zihnindir. Karar veren faktör sensin. _Zihin, aldatıcıdır. Gerçekte ikilem yoktur. Gerçekte sorun yoktur. Hiç olmamıştır, hiç olmayacaktır. Zihinde sorunlar vardır ve sen gerçekliğe zihnin aracılığıyla bakarsın. Böylece gerçeklik sorunlu olur. _Sağlıksız bir zihinle ne
_UYUYORSUN! Rüyadasın. Gece gündüz demeden rüya görüyorsun. Bazen açık bazen de kapalı gözlerle. Hakikat değilsin. Rüya gören bir zihin, hakikati göremez ve hakikati de bir hayale dönüştürür. Gerçekle yüzleşirsen gerçek, hakikate dönüşür; kaçarsan yalanlar içerisinde yaşarsın. Uyan! Uyanık ol. Uyanık olmak hedeftir. Sessizlik içinde düşünerek
_Hayat, sürprizlerle dolu bir kumardır ve hayatın ne olduğunu sadece kumarbazlar bilir. _Eğer cesur değilsen samimi olamazsın, sevemezsin, güvenemezsin, gerçeğin peşine düşemezsin. O yüzden önce cesaret gelir. Ve diğer her şey onu izler. _Risk al. Belirsizlik deme; merak de. Güvencesizlik deme; özgürlük de. Bu güvencesizlik, hayatın
_Yaşam, ufacık şeylerden, küçük mutluluklardan oluşuyor. Hiçbir şey büyük ve kutsal değil. O yüzden sözde büyük olan şeylere ilgi duyarsan yaşamı ıskalarsın. Yaşam bir bardak çayı yudumlamak, bir dostla sohbet etmek, sabah yürüyüşe çıkmaktır, ama illa belli bir yere doğru değil, amaçsız, son belirlemeden hareket etmektir. Böylece herhangi bir
Reklam
BİLİNÇ İŞLEVLERİ [duyum, düşünme, hissetme, sezgi] (4/11)
Sezgi, “bilinçdışı araçlar vasıtasıyla algı işlevi” olarak tanımlanır. Sezginin nasıl algıladığı ve aslında ne algıladığına dair bir işaret yok. Başka insanlardaki fantezileri, duyguları ve düşünceleri algılayabilir. Sezgi sizin karakterinizi okur; “omuriliğinizin içini görür”; çantanızda ne olduğunu görebilir ve bir bakıma öğle yemeğinde ne yediğinizi hissedebilir. Sezgisel insanlar olağanüstü ve şaşırtıcı şeyleri kavrar. En ünlü sezgi derecesi –İskoçların “ikinci görüş” dedikleri şey- inanılmaz kehanetlerde bulunabilen kahinlerde görülür. Hayvanların depremleri veya fırtınaları sezmelerine imkan veren içgüdü gibi bu da aynı kehanet yeteneğine sahiptir. Birçok bilimsel keşif düşünen akıldan ziyade sezgi vasıtasıyla yapılmıştır. Kendi başına akıl tuhaf biçimde kısır bir işlevdir, sezgi son derece “gayrimeşru” bir yolla algılayabilir. Bu şeylerin kafamıza nasıl girdiğine dair basbayağı hiçbir fikrimiz yoktur. Bu sebeple, bilinçdışı vasıtasıyla işleyen özel algı işlevi olarak sezgiyi tanımladım. Bu tanımın ötesinde başka bir şey söylenemez çünkü sezgi nereden bakılırsa bakılsın akıl almaz bir boyuttur.
Söz konusu bilim ve gerçekler olduğunda seçici davranamazsınız. Şu gerçeği beğenip de bu gerçeği beğenmezlik edemezsiniz. Dahası, seçtiğiniz bir gerçeği düşüncelerinize uygun olan kalıplara sokamazsınız. Unutmayın: Gerçekler, bizlerin düşüncelerine göre şekillenmez! Bizlerin görüşleri, düşünceleri, inançları, fikirleri, varsayımları bu gerçeklere göre şekillenmeli ve değişmelidir. Gerçekler, bizlerin algı ve bilgisinden tamamen bağımsız olarak vardır. Biz bir gerçeği bilmiyoruz diye, o gerçek yok olmaz. Biz bir gerçeği birey olarak, hatta insanlık olarak yeni öğrendik/keşfettik diye, o gerçek "o andan itibaren var olmaya" başlamaz. Gerçekler halihazırda vardır ve gerçektir. Biz, bilimsel metodoloji gibi yöntemler sayesinde bunlardan haberdar oluruz.
Sayfa 54 - pdfKitabı okudu
Helen Woolley'in Chicago Üniversitesindeki doktora tezi, kadınların biyolojik olarak erkeklerden aşağı olduğu yolundaki Darwinci düşüncenin ilk deneysel testi idi. Zamanında Darwin'in bu düşüncesinin, hiçbir bilimsel araştırmaya ihtiyaç duyulmayacak kadar net ve açık olduğu düşünülmüştü. Helen 25 kadın ve 25 erkek deneğe, motor yeteneklerini, duyusal eşiklerini (tat alma, koklama, işitme, ağrı ve görme), düşünsel yeteneklerini ve kişilik özelliklerini ölçmek amacıyla test bataryası verdi. Sonuçlar duygusal işleyişlerde cinsiyete dayalı bir farklılık olmadığını, düşünsel yeteneklerde ise önemsenmeyecek kadar küçük bir farklılık olduğunu gösterdi. Bundan başka, veriler, hafıza ve duyusal algı alanlarında kadınların erkeklerden biraz daha nitelikli olduğunu ortaya koydu. Woolley bu farklılıkları biyolojik belirleyicilerden çok sosyal ve çevresel faktörlere -çocuk yetiştirme tarzındaki farklılıklara ve kızlara ve erkeklere yönelik beklentilerin farklılıklarına- atfederek o güne dek görülmemiş bir adım attı.
Sayfa 277Kitabı okudu
~ Wilhelm Wundt'un 1879'da Leipzig Üniversitesi'nde dünyanın ilk deneysel psikoloji laboratuvarını kurması, psikolojinin gerçek bir bilimsel ders konusu olarak tanınmasını ve daha önceleri keşfedilmemiş araştırma alanlarında yeni bir çığır açmasını sağlamıştır. ~ Yunan'da "ruh" ya da "zihin" anlamına gelen
Reklam
EMEK..
Kolektif emek sürecinde insan yalnızca yakın çevresini değil, bununla birlikte hem kendi iç dünyasını değiştirir, hem de bu değişime insan bilincinin dinsel illüzyonlardan kurtulması yönünde gelişir. Emek faaliyeti insanın algı sığasını genişletmiş, onu doğa olaylarının niteliğine nüfuz etmeye yardımcı olan birçok bilgi ile donatmıştır. Toplumsal pratiğin önemli bileşenlerinden biri olan emek, algı süreci ile ayrılmaz biçimde bağlantılıdır.
_Mantık, mutlak varlığın bilimidir. Varlık, sonsuzluğun tedirginliği dürtülen mutlak tinin kendini evrene açmasıdır. Mantık bilimi, kosmos’un nedeni olan mutlak tini ortaya koymaya çalışır. Mutlak tin, Tanrı’dır, İdea’dır.(Kendinde varlık). Özne ile nesnenin, ideal ile gerçekliğin, sonlu beden ile sonsuz ruhun birliğidir idea. Mantık bilimi mutlak
KARŞI PROPAGANDA
"Rakip/düşman propagandasını etkisiz kılmak amacını güden ve bu propagandayı etkisiz hale getirmek amacı ile yürütülen propagandadır. Karşı propaganda en az propaganda kadar önemlidir. Çünkü karşı propagandanın amacı düşman politikaları tamamen etkisiz hale getirmek ya da rakip/düşman politikaların açtığı yaraları gidermek amacı ile yapılır. Meşhur bir Türk yazarın "Türk'ün Türk'e propagandası" diyerek aşağıladığı propaganda türü aslında dünyada en yaygın olan propaganda türüdür. Ve Batılı uluslar, Türk'ün kendisine yaptığı propagandadan çok daha yoğununu kendilerine "Amerikalıların Amerikalıya propagandası" vs. şeklinde gerçekleştirmektedir. Yapılacak şey Türk'ün Türk'e propagandasını çok daha yoğun, bilimsel, etkili biçimde gerçekleştirmektir."
Sayfa 36 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Demek ki bugün bizim algı kabiliyetimizin dışında olan birçok şeye burun kıvırmamak, "bilimsel değil" diyerek ve insanoğlunun bilgi düzeyini bir matah zannederek reddetmemek gerekiyor.
Sayfa 95 - İnkılâp kitapeviKitabı okudu
213 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.