Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Nüfusun büyük çoğunluğunun köylü olması ve kırsal alanda yaşaması, ister istemez halkevi çalışmalarının çoğunluğunun bu kesime yönelmesine neden oluyordu. Ankara Halkevi'nin örnek düzenlemeleriyle her halkevi, kendi yöresindeki köylü halka yönelik Köylü ve Toprak bayramlarını programlara alarak, geniş hazırlıklarla kutladı. Köycülük kolları, ilgili sorunlarına çözümler bulunabilmesi için yetişmiş tarım uzmanlarıyla araştırmalar yapıyordu. Tarım uzmanlarının katıldığı konferanslar ve toplantılar köylüler için uyarıcı ve yönlendirici oluyor, bu yoldan ülke tarımında, bilimsel yaklaşımın ilk tohumları atılıyordu.
Sayfa 23 - İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE YAYINLARIKitabı okudu
1934 yılında halkevi sayısı sekseni bulmuştu. 19 Şubat 1934 tarihinde, ikinci kuruluş yıl dönümün- de, Başbakan İsmet İnönü bir konuşma yaparak, elli beş halkevine ek olarak Adapazarı, Amasya, Beyazıt, Bergama, Bitlis, Çorlu, Elazığ, Erzurum, Iğdır, Kula, Maraş, Mardin, Milas, Mudanya, Muş, Sandıklı, Siirt, Silvan, Ünye, Ürgüp, Ödemiş, Uşak, Urfa ve Uzunköprü Halkevleri'nin açılışını müjdeledi. Başbakan, Halkevleri'nin geleceğin Türkiye'sinde oynayacağı önemli role bütün vatandaşların hazır olması gerektiğini, vatanseverliğin Halkevleri için yön göstereceğini, halkın yüksek karakterli olarak yetiştirilmesini Halkevleri'nin gerçekleştireceğini ve bunun Atatürk'ün başlıca hedeflerinden biri olduğunu, bilimsel alandaki gelişmelerin olumlu yönlerini Halkevleri'nin vatandaşlara göstereceğini, bilimin yanı sıra güzel sanatlara önem verilmesinin de vatandaşların yetiştirilmesinde önemli rol oynayacağını, Türklerin bilim, kültür ve spor çerçevesi içinde yetiştirilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Sayfa 23 - İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE YAYINLARIKitabı okudu
Reklam
1552 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
58 günde okudu
Monte Cristo Kontu üzerine düşünsel çabalar...
*“Düşünceler ölmez efendim, bazen uykuya dalarlar ama uyumadan öncekinden daha güçlü bir şekilde uyanırlar. (s.130)”* 14 yıl suçsuz yere hüküm sürmüş ama neden suçlandığınızı bilmediğinizi düşünün. Ne hissederdiniz? Monte Kristo Kontu tam olarak bu konuya odaklanıyor. Romanın başkarakteri Edmond Dantes herkese güvenen, herkese iyi niyetle
Monte Cristo Kontu (2 Cilt Takım)
Monte Cristo Kontu (2 Cilt Takım)Alexandre Dumas · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202025,6bin okunma
Bilimsel Devrim bilgi değil, her şeyden önce cehalet devrimiydi. Bilimsel Devrim’i başlatan büyük şey, insanların en önemli sorularının cevaplarım bilmediklerini keşfetmeleriydi.
Bilimsel Devrim bilgi değil, her şeyden önce cehalet devrimiydi. Bilimsel Devrim’i başlatan büyük şey, insanların en önemli sorularının cevaplarını bilmediklerini keşfetmeleriydi.
416 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Çinli yazar Cixin Liu tarafından yazılan Üç Cisim Problemi, 2015 yılında Hugo En İyi Roman ödülünü almış muazzam bir bilim-kurguMatematikle, fizikle, kuantum fiziğinin atom altı parçacıklarının ve bilimsel teorilerin ennnn dibiyle; sanal gerçeklik dünyasıyla; astronomiyle, uzayla, galaksilerle ve dünya dışı uygarlıklarla yoğrulmuş, işte bilim-kurgu böyle yazılır diye örnek gösterilecek beyin yakan bir eser 1967 yılında, Çin’in hunharca katı kominist rejimi uygulamalarıyla Kızıl Birlik tarafından, devrim karşıtı oldukları gerekçesiyle öldürülen bilim adamlarından birinin kızı olan Ye Wenjie, üstün zekası ve Matematik ve bilimdeki üst düzey becerileri nedeniyle Kızıl Sahil Gözlem Evinde, gizli bir askeri proje ile ilgili olarak çalışmaya başlar. İkinci bölümde zaman sıçramasıyla günümüz dünyasına geliyoruz ve bilim adamlarının nedeni bilinmeyen tuhaf intiharları ve Üç Cisim adlı sanal gerçeklik oyunu arasındaki bağlantıyı bulmaya çalışıyoruz. Nanoteknoloji Araştırma Merkezi’nde nanomateryal üretimi buluşuyla, yönetici bilim adamı olan Wang Miao’nun bir anda gözlerinde dijital geri sayım rakamları görmesiyle olaylar bambaşka bir boyut alıyor. Üç Cisim adlı sanal gerçeklik oyununun olağanüstü atmosferi, Trisolaris dünyasında Kaos Çağlarına yol açan üç güneşin hareketlerinin zamanlamasının hesaplanabilmesi için üç cisim probleminin çözülmesi gibi muhteşem bir hayal gücünün ürünü olan sayfalar hem beynimi yaktı hem de beni yazara hayran bıraktı. Kitabın dizisinden de üç bölüm izledim, karakterlerle ilgili değişikliklere rağmen yine de beğendim diyebilirim. Ama diziye oranla kitap efsaneydi, bayıldım🩵🩶
Üç Cisim Problemi
Üç Cisim ProblemiCixin Liu · İthaki Yayınları · 2020926 okunma
Reklam
Yaşadığımız teknolojik ve bilimsel devrim sadece birey ve sadece gerçekliklerin algoritmalar ve televizyon kameraları tarafından manipüle edilebilirliğine değil, sahicilik denen şeyin bir mit olduğuna işaret ediyor. İnsanlar bir kutunun içinde haps olmaktan korkuyor ama zaten bir kutunun-kendi beyinlerinin-içinde hapsolduklarını farkına varmıyorlar, ki bu daha büyük bir kutunun toplum ve toplumun sayısız kurmaca için hapsolmuş durumda.
Sayfa 229Kitabı okudu
Eksikli sözün büyüsü
Zaman, 1960'ları yarılamış, 70'lere akıyor. Şiir, Karaca­ oğlan'dan Nazım'a dönüyor. 68 kuşağı sınıflardan sokaklara, sokaklardan evlere büyüyor. Masallar, halk hikayeleri Orhan Kemal'le, Yaşar Kemal'le, Sabahattin Ali'yle katı gerçeğimize yeni bir dil oluyor. Külebi, Attila İlhan'la; Dıranas, Ceyhun Ahıf'la başka değerler ediniyor. Orhan-Melih-Oktay, sıra­ danı şaşkınlığa çeviriyor. II. Yeni henüz defterimize düşme­ miş. Gökyüzü, Neşet (Ertaş), Mahzuni (Şerif), İhsani dolu. Devrim düşüncesi seslerimizi tutmuş. Ruhi Su hem bildik hem yeni. Abbas Sayar küçücük kentimizin efsanesi. Ken­ timizde kitapçılar var. Freud'un Cinsiyet ve Psikanaliz'ini, Albert Camus'nün Başkaldıran İnsan'ını, Engels'in Bilimsel ve Ütopik Sosyalizm'ini, daha nice kitabı o yıllarda Yozgat'ta buluyoruz. İki kadın şair biliyoruz: Taşra Kızının Delicele­ ri ile Türkan İldeniz (kitabın ismi hala nasıl çekici); Kırmızı Karanfil'le allak-bullak olduğumuz Gülten Akın. Şu dizeler şiiri birden ev içine çeviriyor: "Gülten'i Yozgatlı demesinler bun­ dan böyle/ Nerde ölürsem oralı olayım/ Doğularda, yolsuz dağların/ Soğuk suların başında öleyim" Kalıveriyoruz. Her sözcük, her dize bir daha bizim oluyor
Albert Einstein
Albert Einstein (1879-1955) ölümünden kısa süre önce bir arkadaşına şaşırtıcı bir itirafta bulundu. Zamanının en ünlü düşünürü olan Einstein Nobel ödülü kazanmış, fizik ve matematik alanlarında devrim yapmış ve bilimsel dehanın sembolü haline gelmişti. Ancak Einstein eğer bir kere daha dünyaya gelirse tesisatçı olmak istediğini söylüyordu.
Martin Luther
Luther çağında Almanya ne rahat ne de güvenli bir yerdi. Veba ve kötü geçen yıllarda kıtlık tehditleri dışında, siyasi olarak da zayıftı. Almanya "dindar ve sözde klasik mit" Kutsal Roma İmparatorluğu'nun hak iddia ettiği bir bölge olarak var oluyordu. Savaş ve veba Almanya'nın nüfusunu azaltmıştı. Terk edilen "hayalet
Sayfa 287 - Yakamoz KitapKitabı okudu
Reklam
Devrim sadece aşikâr politik söylem düzeyinde değil, çok daha moleküler bir düzlemde, arzu mutasyonlarında, tekno-bilimsel ve sanatsal mutasyonlar düzleminde oynanması gereken bir oyundu.
IV. Kısım -Bilimsel Devrim-
16 Temmuz 1945, sabah 05:29:53, Alamogordo. İlk atom bombası patlatıldıktan 8 saniye sonrası. Nükleer fizikçi Robert Oppenheimer patlamayı gördükten sonra Bhagavad Gita'dan alıntı yapar: " Ben artık dünyaları yıkan ölümün kendisiyim."
Sayfa 245 - Kolektif KitapKitabı okudu
Bilimsel devrimler tamamen akılcı unsurlardan doğarken, siyasi ve dini devrimler duygusal ve mistik etkenlerle desteklenir. Kökenlerinde mantık oldukça zayıf bir yer tutar.
Papa Vl. Pavel "Halkla­rın İlerlemesi" buyrultusunda (1967) toplumsal yaşamı devrimci yolla değiştirmekten şöyle bir gerekçe ile kaçınmaya çağırıyor­du dindaşlarını: "Devrim birçok yeni adaletsizlikler doğurur, ye­ni sosyal eşitsizlikler oluşturur ve yeni dağınıklıklara yol açar." Onun düşüncesine göre: "Devrim, var olan belayı, daha büyük bir bela hesabına yok eder." Bundan dolayı yalnızca kapitalist düzenin yenileştirilmesine dönük ıslahatlarla yetinilmeli. Açıktır ki, bu tür bir gerekçe ve savunmanın asıl amacı sömürü düzeni­ni koruma görevini üstlenerek, emekçi kitlelerin dikkatini sosyal özgürlük uğrunda gerçek savaşım araçlarından kaçındırmaktır.
398 syf.
9/10 puan verdi
Carl Sagan'ın Kozmos'u: Evrenin Gizemlerine Bir Yolculuk Carl Sagan'ın Kozmos'u, 1980 yılında yayımlanan ve evrenin oluşumundan yaşamın kökenine kadar uzanan geniş bir yelpazede bilimsel bilginin sunulduğu bir kitaptır. Sagan, bu kitapta evrenin büyüklüğünü ve karmaşıklığını, bilimsel keşiflerin heyecanını ve evrendeki
Kozmos - Evrenin ve Yaşamın Sırları
Kozmos - Evrenin ve Yaşamın SırlarıCarl Sagan · Altın Kitaplar · 20225,4bin okunma
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.