İnsanın Kökeni
İnsanın Kökeni Ezoterik bilimler gücün ilk, ya da Atomik Dışavurumu tasarladıktan sonra, ki bunun tezahür birimi ilksel girdap ya da diğer bir deyimle, gelişimi, tezahürün her bir plânının madde-öz formlarını oluşturan atomdur. Bir ikinci ya da Monadik Dışavurumu tasavvur eder; bunun tezahür birimi ise Monad ya da evrimi, insan ruhunun gelişimine yol açan ve bunun ötesindeki spiritüel görkemin doruklarına götüren İlahi bilinç kıvılcımıdır. Söz konusu Monad ya da spiritüel bilinç kıvılcımının kendi çevresinde, tezahür ettiği plânın altındaki plânın atomlarından bir beden oluşturduğu tasavvur edilir. Bu beden, tıpkı bir kristal madde çözeltisindeki parçacıkların, kendilerini ana kristalin güç hatları boyunca yapılandırması gibi, spiritüel Monad’ın doğal olarak içerdiği güç hatlarının üzerinde kurulur; çünkü yaşamsal cevher bedenin biçimlenmesini belirler.
Hermes YayınlarıKitabı okudu
Uyku ve Önemi
Uyku, memeli canlıların beyinlerinin doğru işleyebilmesi için döngüsel olarak girmeleri gereken özel bir bilinç durumudur. Aslında bedenimiz için değil beynimiz için uyuruz. Beyin gelişimi çok hızlı olan bebek ve çocukların erişkinlere göre daha fazla uyuma ihtiyaçları da bundan kaynaklıdır. Sürekli yeni şeyler öğrenen genç bir insanın beyni, bu öğrendiklerini uykuda tasnif eder, aylıklar ve gerekenleri pekiştirerek daha sonra kolay hatırlanacak bir formata çevirir.
Sayfa 109 - Genç Tuti Nefes Yayıncılık 2.BaskıKitabı okudu
Reklam
Hırsın ya da kusursuzluk ölçülerinin, kendisinin de ulaşmak istediği şeyler olduğuna bilinç düzeyinde inansa bile gerçekte birey bunlara ulaşmaya itilmiştir. Ve o ün arayışının pençesine düşmüştür.
"Ahh, insan niçin ölümsüz değildir?.. Görme, ko- nuşma, bilinç, deha... Bütün bunlar toprağa karışacaksa ve yer kabuğuyla birlikte soğuyarak, amaçsız ve düşüncesiz bir şekilde yerküreyle birlikte güneşin çevresinde milyonlarca sene dönecekse bütün bunlar ne işe yarar?.. Maddenin dönüşümleri! Ölümsüzlükle avunmak ne korkaklık! Maddenin gelişimi içine insanın ölümsüzlüğünü yerleştirerek teselli aramak,kırılmış ve işe yaramaz hale gelmiş bir kemanın kutusuna övgü düzmek kadar garip."
Sayfa 310Kitabı okudu
Kendimizi çocuğun okuldan aldığı belirli bilgilerin miktarıyla fazla meşgul etmeye gerek yok; hayati önem taşıyan şey şu ki okul, genç adamı aile ile kurulan bilinçdışı özdeşlikten özgürleştirmeli ve onun tam bir şekilde kendi bilincinde olmasını sağlamalıdır.Çocuk, bu bilinç olmadan hiçbir zaman ne istediğini bilemez, aksine her zaman yanlış anlaşılmışlık ve bastırılmışlık duygusuyla bağımlı ve taklit eden olarak kalır.
"Sartre'in 1934'te burs alarak gittiği Berlin Enstitüsü'ndeki çalışmalarının ürünü olan ve felsefesinin çıkış noktası bakımından asli bir önem taşıyan Ego'nun Aşkınlığı, ne yazık ki bir hayli gölgede kalmış ama kendi düşünsel gelişimi bakımından son derece önemli açılımlar getiren bir yapıttır. Sartre bu yapıtında, Husserl'in "Her bilinç bir şeyin bilincidir" şeklinde ifade edilen temel ilkesinden yola çıkarak bilinç ve Ego kavramlarının ayrıntılı bir fenomenolojik analizine girişir. Sartre'a göre; eylemlerin, duyguların, düşüncelerin kaynağı olan bir iç ben bir kitabı okurken ya da araba kullanırken bir ben bilincine sahip değilimdir. Ben ancak refleksif bir düşünüm edimiyle ortaya çıkar. Ego ancak, geçmişteki psişik etkinlikleri üzerine düşünen bilinç tarafından oluşturulur. Yani Ego, daha önceki deneyimlerin psişik kalıntılarından yaratılır ve onların ideal ve dolaylı birliğini temsil eder. Ben denilen şey düşsel bir yapıntıdır, bilincin dışındadır. Ego dediğimiz şey bilincin sentetik bir ürünüdür, birlik sağlayan değil birleştirilmiş olandır, içkin değil aşkındır."
Sayfa 14 - Önsözden...Kitabı okudu
Reklam
326 öğeden 291 ile 300 arasındakiler gösteriliyor.