Büyük bir merak ve istekle aldığım kitaba 114. Sayfasından sonra daha fazla katlanamayarak bıraktım. Adeta zaman kaybı gibi hissetmekten en sonra dayanamadım.
Yazar karşıdakini ikna edemeyeceği kaygısıyla öyle bir teknik, okuduğum 114 sayfanın özeti sadece 2 cümleye sığdırılabilir. Sürekli aynı mantığı farklı cümleler ile tekrar ve tekrar anlatmış. Her okuduğum sayfayı geçtiğimde “Yine aynı şeyi okumadım mı ben?” sorgusu içerisinde oldum.
Okuyucuyu ikna etmek için, bahsettiği tekniği kullanıp faydalanan insanların hikayelerine o kadar fazla yer vermiş ki bir yerden sonra tekniği hikayeler aracılığıyla anlatmaya başlamış. Bütün bu başarısız yazımın yanında kitapta bahsettiği deneyimlerin gerçekliği olmayışıyla beraber güvenilirliğinin de olmaması kitaptan beni tamamıyla soğuttu. Verdiği bir seminer sonucunda etkilenen bir kişinin daha sonra kendisine gelip hayatında yaşadığı değişimleri anlatmasını sorgulamasız kabul edip gerçekliği hakkında hiçbir bilgisi olmadan kitaba aktarıp bu hikayelerle okuyucuları tekniğin işlenirliğine inandırmaya çalışması, yazarın ne denli başarısız olduğunu gösteriyor.
Hepsinin yanında yazarın, bilinçaltıyı gereğinden fazla yüceltip “Sonsuz Zeka” ve “Annemin bedenini ve bütün organlarını yaratan Sonsuz İyileştirici Varlık” şeklinde hâşâ tanrısallaştırması, herkes tarafından kabul edilemeyecek bir anlatım tarzı olduğunu tescilliyor.