Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Birine ait olmak, bir yere ait olmaktan daha güvenli sanırım
Kadın ve erkek, karşılık buldukları bir kalbe bağlanarak dünyada bir adres edinirler. Uzaklara çekip gitseler de, dışarılarda uzun patikalara girseler de yeryüzünde dönebilecekleri, ait oldukları bir nokta vardır. Evliler, nihayette dönebilecekleri bir insan edinirler, kendilerini çağıran çocukları olur.
Sayfa 41
İyi bir evlilik için de iyi olan biriyle evlenmek gerekir. Ama günümüzde bu iyi olan, “en güzel olan” şeklinde değişmiştir. Güzel, varlıklı biriyle evlenmek esas görülür. Böyle olunca insan güzel ve varlıklı olmayı birinci amaç olarak görmeye başlar. Bu da hayatı bir mücadeleye çevirir.
Sayfa 32
Reklam
Feminizm, evliliği kadının esareti olarak görür. “Niçin kadın bir erkeğe bağlı kalsın ki?” diye sorar. Böyle düşündüğü için, birbirleri için yaratılan kadın ve erkeği birbirine düşman kılar. Erkek ve kadın düşman olunca hayat bir mücadeleye dönüşür.
Sayfa 32
Üç uyum
İnsanın sağlıklı olması; iç dünyasındaki uyum, sosyal uyum ve mesleki uyum gibi üç şeyle mümkündür. Kendinde bu üç uyumu birleştirmiş kişi sağlıklı bir evlilik de gerçekleştirebilir, bu üç uyumun olmadığı evlilikler ise uzun sürmez.
Sayfa 29
Çocuklara sahip çıkmak, onları sadece yedirip içirmekle, giydirip gezdirmekle olmaz. Çocukların maddi ihtiyaçlarını karşılamakla birlikte ihmal edilmemesi gereken, onları bilinçli ve duyarlı bir mümin olarak yetiştirmektir.
Sayfa 20 - Diyanet işleri başkanlığı yayınlarıKitabı okuyor
Sadece gitmeyi bilir.
Evli olmayan, dışarıdaki seslere büsbütün açıktır. Bu seslerin çeldiriciliğine karşı yükselen bir iç sesten yoksundur. Aklına gelebilecek bir eşi yoktur, gözlerinin önüne gelen çocuk gözlerinden mahrumdur. Kendini özgür ve sahipsiz hisseder. Dönmek zorunda olduğu bir yer olmadığı için sadece gitmeyi bilir. Dönmeyi bilmez, kim çağırsa oraya gider.
Sayfa 28
Reklam
Bilinçli olmak...
§ Aile ve toplum içinde sahip oldukları önemli rol nedeniyle kadınlara özen gösterip hürmet edilirdi. §
Sayfa 87
Kendine güvenmek,bir başkasının sıkıntısını derdini gidermek,bir başkasının acısına ortak olmak,bir başkasının yarasına merhem sürebilmektir.
Sayfa 141 - Çınaraltı Yayıncılık
-mg-
" Başkası ne der ? " Diyerek altına girilen büyükçe bir zahmet var .
Sıcak aile ortamı başarıyı tetikliyor
Nasıl bir bahçede meyve ve sebzelerin yetişmesinde iyi bir toprak, su, güneş ışığı gerekliyse, başarı için de sıcak aile atmosferi gereklidir.
Sayfa 95 - Timaş yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Sabır, hayatta en önemli silahlardan biridir. İnsan hayatta çok şeye maruz kalabilir, bundan kurtulmak mümkün değildir. Doğmak, her türlü şeye açık kalmak demektir. İnancımızda kader ve kaza diye bir şey var. İnsan kaderini yaşar, yaşarken birçok "kaza"ya, hadiseye muhatap olur. Dinimiz, bize maruz kaldıklarımızı kabullenmeyi salık verir. Kabullenerek sabretme-yi öğütler. Modern ilimler ise sabır için "meditatif" eylem diyor.
Sokrates'in üç filtresi vardır. Biri Sokrates'e gelir, "Size bir şey sormak isterim" der. Sokrates şöyle der adama: "Dur, şu üç süzgece bakalım. Söyleyeceklerin bu süzgeçlere uygun ise anlatırsın. Birincisi, anlatacağın şey doğru mudur? İkincisi, anlatacağın şey iyi bir şey midir? Üçüncüsü, anlatacağın şey faydalı bir şey midir? Dikkat et, birinci süzgeçten geçen ikinci süzgece takılabilir; birinci ve ikinci süzgeçten geçse de üçüncü süzgece takılabilir. Bir şey anlatmak istiyorsan üç süzgeçten de geçe-bilmesine dikkat et."
İlişkide, evliliklerde iletişim kurmayan, daha çok duygusal olarak tepki veren insanlar hep savunmada olurlar. Bir tehlike durumunda yaşıyormuş gibi, her zaman incinebilirler gibi savunmaya geçerler. Bu sebeple yapılması gereken, bu insanlara tehlikede olmadıklarını hissettirmektir. Kendilerinin onandığı, kabullenildikleri hissini onlara vermek... Çünkü bu insanlar daha fazla onanmak isterler. Bunu görmediklerinde öfkelenir, öfke halinde savunmaya geçer, bu sayede güvende olduklarını hissederler. Dolayısıyla onların güvenini kazanmaya çalışmak lazımdır. Sevildiklerini, saygıya değer olduklarını göstermek...
Yıllarca evli insanlar birbirleriyle konuşmakta güçlük çeker, duygularını ifade edemezler. Böyle oldukları için de kızgınlık üzerinden kendilerini ifade ederler. Hayır, sevmiyor değiller; eşine, çocuklarına karşı sevgi de duyuyorlar. Ancak buna rağmen konuşmayı beceremez, dil üzerinden kendini anlatmaz;hep kızgın, hep sinirli olurlar.
888 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.