Üniversiteye ilk geldiğim sene, derslerim çok kötü idi. Avarelik çağımdı.
Nereden buldum bilmiyorum, Ege Üniversitesi Hastanesindeki lösemili çocuklar için yardım kampanyasına dahil oldum. Bir zaman sonra o çocukların "trombosit" denen bir maddeye ihtiyaçları olduğunu ve bunun kandan sağlandığını öğrendim. Ben de bağış için gittim.
YouTube kitap kanalımda Oğuz Atay'ın hayatı, bütün kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz:
ytbe.one/INZw0WFskak
"Hayatımın, başı ve sonu belliydi; hiç olmazsa ortasını kaçırmamalıydım." Tutunamayanlar, Oğuz Atay
"Oğuz Atay okumaya direkt Tutunamayanlar'dan mı başlanmalı? Tehlikeli
Mesnevi Terapi'den sonra Yunus Terapi kitabını yazan psikolog Nevzat Tarhan, Aşk Terapi ile Hz. Mevlana ile Aile Terapisi kitabıyla manevi değerlerimizle günümüz sorunlara faydalı olabilecek dört kitabı hazırlamıştır. İnsanoğlu biyolojik yapısı çevresel etkilerle her zaman olumlu ya da olumsuz değişim halinde olmuştur. Bu değişimleri olumlu yönde
Ahh! Virginia... Neden bu kadar zor olmak zorunda bırakıldın sen. Neden?! Betimlemelerin nokta koymaya kıyamayışların beni o kadar zorladı ki, bu sefer yarım bırakmaya kıyamadım. Bazı paragrafları başa dönüp okumak zorunda kaldım. Hak verilmeli ki bir cümle bile paragrafla eş değerde :)) Aslında Deniz Feneri Virginia 'nın yaşadığı ailenin bir
“Yemin ederim size baylar, fazla bilinçli olmak bir hastalıktır. Gerçek, tam bir hastalıktır. “
Yukarıdaki sözü
Yeraltından Notlar'ı okuyan okumayan herkes hatırlayacaktır. Thomas Bernhard'ı okuduktan sonra ise kendisinin gerçekten bu hastalıktan muzdarip olduğunu (belki bizim gibi) fark edeceksiniz hemen.
Önce
ㅤ
“Hepimizin işleri ters gidiyor ve üzgünüz. Bazı şeylere sahibiz ama hep bir şeyler eksik... Bir de herkes yalnız.”
Bu incelemenin ilk bölümünde Japon edebiyatına dair düşüncelerime ve okuma önerilerine, ikinci bölümde eserin yazarına dair bilgilere ve üçüncü bölümdeyse esere dair yorumlarıma yer verdim. Şimdiden okuyacaklara keyifli okumalar
“Sık sık düşünürüm. Yaşama yeniden, ama bu kez bilinçli olarak başlanabilseydi! Yaşamış olduklarımız, hani derler ya, taslak, öteki de onun temizle çekilmişi olsaydı, ne olurdu acaba? Sanırım her birimiz, her şeyden önce, yaşamış olduklarımızı bir daha yaşamamaya, ya da hiç değilse, kendimize bambaşka bir yaşama ortamı, ne bileyim, söz gelimi,
İncelemem biraz uzun olacak şimdiden belirteyim. Kitabın adı gibi ben de incelememi iki bölüme ayırıp ilk önce ırkçılıktan daha sonra da depremden yola çıkarak sürdüreceğim. Depremi sona bırakmak istiyorum çünkü bilinçli insanlar ırkçılığın sonuçlarını vs. zaten biliyor ve bu konu üzerinde duruyor ancak deprem bilinçli insanlar tarafından bile pek
Harika bir kitabın incelemesi ile karşınızdayım. Kitap, benim için belki de bu senenin en iyi kitabı olacak, çünkü okumadıklarımın önüne geçecek kadar iyi bir kitap okuduğumu düşünüyorum (üşenmemişim 172 alıntı paylaşmışım :D). Öncelikle biraz yazardan bahsedeyim. Yazarımız bir hukukçu ve araştırmacı-gazeteci. Bu kitabında Antik Uygarlıklardan
Benim incelemem biraz uzun olacak. Ama okurken hem o dönemi hem de dönemin kitaba yansımalarını anlatacağım. Yani Udi romanını dramaturji yaparak anlatmaya çalışacağım. Dramaturji ile bir eseri ele almak çok uzun bir süreç. Ama burada makale ya da tez yazmadığımız için önemli noktaları ve kitabın alt metninde ne anlatmak istediğini kısa da olsa
Protestan bir Hristiyan olarak komünizmin yollarında yürümüş, ilmi çok, insafı bol, vicdanı geniş, insan sevgisi büyük ve dünyanın gidişatını kendine dert eden üretken ve bilge bir filozoftan dostça verilmiş bir haber, kardeşçe verilmiş bir müjde:
"GELECEĞİMİZDE İSLAM VAR"
1913'de Marsilya/Fransa’da doğan