Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Allahu Teâlâ'nın zâtı, akledilen, anlayışla bilinen, hissedilen ve kıyas ile tanınan bütün varlıklardan yücedir. Çünkü bütün bu sıfatta olan şeyler sonradan yaratılmış varlıklardır; yaratılan şeyleri tanımak ancak kendisi gibi bir varlık ile kıyas edilerek olur.
gerçek acıtmaz beni Güne sabah namazı arkası yazı dersiyle başladım. @be- hiyemalkoc heyecan verici bir alıştırma getirmişti derse. Bir Didem Madak şiirinin her dizesini okuyor ben de iki dakika içinde alt satırlar yazıyordum. Sonucu çok sevdik ikimiz de: “Düşündüğünüz kadar iyi bir insan de- ğilim ben. Kalbim o kadar temiz, niyetlerim o kadar
Reklam
Eğer bu adam derse ki: “Ben falcılık yoluyla olsun, tıp açısından olsun, bazı şeyleri inceledim. Denemelerim sonucu, bunların kimisinin doğru olduğunu gördüm ve içimden de bunun doğru olabileceği kanaatine vardım. Böylece bunların kabul edilemez olmadığını, kaçınılması ve uzak durulması gereken şeyler olmadığını gördüm. Oysa Nübüvvet yoluyla
Emevîler mahalli örfün ve gelişmenin gerektirdiği tadilatlarla birlikte Raşidun döneminde bilinen ilkeleri takip etmişlerdi. Bu ilkeler genel hatlarıyla İslâm'dan önceki mevcut sistemlerden daha uygun ve adildi. Bu yüzdendir ki, Abbasîler aynı müesseseleri takip ettiler ve şartlar değişip, geliştikçe yeni şeyler eklediler.
Sayfa 43
“Mısır tarihinde arazi meselesini çalışmadan Mısır sanatını anlamanın mümkün olmadığı yolunda bir şeyler okuduğumu hatırlıyorum.” “Tamamen doğru,” dedi profesör. “Bana göre bu durumda, arazi meselesinde olduğu gibi tüm meseleler, hayatın madde ve yasalarının bilgisine sahip olmaksızın anlaşılamaz. Kanunları ve kurumları, dinleri ve gelenekleri, bunları yapan varlıkların doğasını bir yana koyun, bu varlıkların yapıldığı maddenin doğasını bilmeden nasıl anlayabiliriz? Edebiyat, Mısır mimarisinden veya heykelinden daha mı az insanidir? Bilinen evrende, evrim yasalarına tabi olmayan tek bir nesne var mıdır? Çeşitli sanatların evriminin ayrıntıyla ortaya konduğundan haberim var ama bana biraz fazlaca mekanik gelir bu. Çünkü işin içinde insan yoktur. Enstrümanın, mesela harpın evrimi, müziğin, şarkının ve dansın evrimi iyice ayrıntılandırılmıştır, ama ya insanın kendi evrimi? İlk enstrümanı yapmadan veya boğazından çıkan anlamsız seslerle ilk şarkıyı söylemeden önce insanın içinde var olan temel ve hakiki şeyler? İşte sizin göz önüne almadığınız, benimse biyoloji dediğim şeyler bunlar. En geniş boyutuyla biyoloji.”
Sayfa 277 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
yüzlercesini görüp de bakmadan geçtiğimiz insanlar
"Ne zaman kendimle baş başa kalsam, Raif Efendi'nin saf yüzü, biraz dünyadan uzak, buna rağmen bir insana tesadüf ettikleri zaman tebessüm etmek isteyen bakışları gözlerimin önünde canlanıyor. Halbuki o hiç de fevkalade bir adam değildi. Hatta pek alelade, hiçbir hususiyeti olmayan, her gün etrafımızda yüzlercesini görüp de bakmadan geçtiğimiz insanlardan biriydi. Hayatımızın bildiğimiz ve bilmediğimiz taraflarında insana merak verecek bir cihet olmadığı muhakkaktı. Böyle kimseleri gördüğümüz zaman çok kere kendimize sorarız: " Acaba bunlar neden yaşıyorlar? Yaşamakta ne buluyorlar? Hangi mantık, hangi hikmet bunların yeryüzünde dolaşıp nefes almalarını emrediyor?" Fakat bunu düşünürken yalnız o adamların dışlarına bakarız; onların da birer kafaları, bunun için de, isteseler de istemeseler de işlemeye mahkum birer dimağları bulunduğunu, bunun neticesi olarak kendilerine göre bir iç alemleri olacağını hiç aklımıza getirmeyiz. Bu alemin tezahürlerini dışarı vermediklerine bakıp onların manen yaşamadıklarına hükmedecek yerde, en basit bir beşer tecessüsü ile, bu meçhul alemi merak etsek, belki hiç ummadığımız şeyler görmemiz, beklemediğimiz zenginliklerle karşılaşmamız mümkün olur. ... Dibinde bir ejderhanın yaşadığı bilinen bir kuyuya inecek bir kahraman bulmak, muhakkak ki dibinde ne olduğu hiç bilinmeyen bir kuyuya inmek cesaretini gösterecek bir insan bulmaktan daha kolaydır. "
Reklam
Filozof da geçmiş hakkında düşünür ama tarihçinin işini bir daha yapacak biçimde değil: Çünkü geçmiş, onun için, bir olaylar dizisi değil, bir bilinen şeyler dizgesidir. Bunu, filozofun tarihin öznel yanı hakkında düşündüğü sürece epistemolog, nesnel yanı hakkında düşündüğü sürece metafizikçi olduğunu söyleyerek ortaya koyabiliriz; ama bunu söylemek, yapıtının epistemolojik ve metafizik parçalarına ayrı ayrı bakılabileceği yollu bir imaya götüreceğinden, tehlikeli olur, bu da bir hata olacaktır. Felsefe bilenin incelenmesini bilinenin incelenmesinden ayıramaz. Bu olanaksızlık doğrudan doğruya ikinci dereceden düşünce olarak felsefe tasarımından çıkar.
Sayfa 36 - doğu batı yayınları, altıncı basım, çeviren: kurtuluş dinçer, şubat 2015, kızılay
Eski bir konu tartışılıyor, daha önce bilinen şeyler ve söylenen sözler tekrarlanıyordu.
Hayata sığmak kolay değil, elin kolun sığsa tuttukların sığmıyor, ayakların girse hayallerin girmiyor, belin dönse gözün arkada bıraktıklarında kalıyor, hep bir darlık, darlık, sıkışma, sonra da bakılıyor ki insan gire gire daha giriş kapısında durmuş, orayı da tıkamış, ötesi bomboş, yiğitsen ilerle. Bilinen beylik şeyler, evlenmek, işe girip çalışmak, yorulmak, hastalanmak, yaşlanmak, umduğunu bulamamak ve gitmek istemek.
Sayfa 189Kitabı okudu
"Yazmanın farklı bir biçimi olsaydı... Ya da yazılacak başka şeyler olsaydı... Biliyorsun, sözcükler bulmada oldukça ustayım; insanı bir iğnenin üstüne oturmuşçasına zıplatan sözcükler, çok yeni ve heyecan verici geliyorlar, ama aslında hipnopedik açıdan bilinen şeyler. Ancak bu yeterli görünmüyor. Sözcüklerin iyi olması yetmiyor, onları iyi bir amaç uğruna kullanmak gerekiyor."
Reklam
Bu yaz gene eski yazlara mı benzeyecek? O akşamüzerleri, yalnızlıkla geçiştirilmiş uzun yaz günlerinin, bir şeyler yaşanmak istenen- gene de olağanüstü bir şeyin yaşanamayacağı önceden bilinen, akşamüzerleriydi.
"Yüksek sesle konuşulanlar, tartışılanlar hep bilinen şeyler olduğuna göre ülkenin yönetimini asıl etkileyen, düzenleyen şeyler bu fısıltılarda gizliydi anlaşılan ."
Bir de siyasal partilerin yıllık toplantılarına ilçelerden gelen delegelerden beş-altısı burada oturup konuşur, tartışırlardı. Bir ara tartışma kızışır, biri yüksek kişilerden birinin adını söyler, bir başkası 'Hişşşt' der, kürsüsünde oturan Zebercet'e bakarlar, eğilip fısıldaşmaya başlarlardı. Duyamazdı. Yüksek sesle konuşulanlar, tartışılanlar hep bilinen şeyler olduğuna göre ülkenin yönetimini asıl etkileyen, düzenleyen şeyler bu fısıltılarda gizliydi anlaşılan
Yapı Kredi yayınlarıKitabı okudu
Heyy gidi günler... Biz yakalanmıştık.
Elektirik saatini yola getirmeyi öğrenmiştik. Camının silikonunu jiletle çizer, oradan içeri röntgen filmi sokup saati durdururduk.Saat okuyucuların geleceği günler belliydi, o hafta filmi saatten çıkarırdık. Bir haftalık elektirik ödemiş olurduk en fazla. Hep bilinen şeyler işte. Yoksulluğun komando becerileri.
Hangimiz, kaçınılmaz olduğu bilinen şeyler karşısında bile, kendini biraz daha aldatmaktan, bu kaçınılmazdan kaçılabileceği, belki de bu korkulanın başa hiç gelmeyeceği umuduna -bütün boşluğunu bilerek- kapılmak çocukluğunu göstermekten utanç duydu?
Sayfa 160Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.