"Tasavvuf gaybın, kalpleri evirip çeviren Allah’a teslimiyetidir." (Hilye c,1,68)
Bugün tevafuken karşılaştığım bu tasavvuf tarifi çok dikkatimi çekti. Tarifin bir sahibi yok Ebu Nuaym'ın Hilye'sinde Arapça olarak "قيل" "denildi ki" şeklinde geçiyor yani sözü söyleyen kişinin ismi metinde zikredilmiyor.
Tarife gelecek olursak "gayb" kelimesi "bilinmeyen, görünmeyen, gizlenen" gibi pek çok anlama gelmekte. Kalp ise "ters çevirmek, bir şeyi başka bir şeye dönüştürmek" gibi anlamlara gelmekte.
Peki buradan ne anlamalıyız?
Kalbin evrilip çevrilen bir manası olduğu gibi aynı zamanda kalbin hasletleri arasında önemli bir yer ifa eden kalbin meyletmesi de vardır. Öyle ya kalp meyleder, hoş gördüğüne, kendinden olanı gördüğüne ve başka şeylere.
Tamda bu yüzdendir ki tarifte kalbin bir hasleti yazılmış ve bu haslet Allah'a izafe edilmiştir. Yani diyor ki Yarabbi ben kalbimden emin değilim senin rızan dışında bir şeye meyleder de ben bunu bilemem. Olan ve olacak olanlar sendendir. benim kalbim senin iradendedir. Benim gaybım sana olan teslimiyetimdir.. Allah'ın dediği olur..
"Varoluş, bilinmeyen bir yolculuktur ve her adım, içsel bir keşif fırsatı sunar. Gelecek, geçmişin izlerini takip etmek yerine, şimdiye odaklanarak içsel aydınlanmanın kapısını aralamaktır. Çünkü gerçek bilgelik, zihni susturup kalbi dinlemekle elde edilir ve iç huzur, bu sessizlikte yükselir."
Her şeyden vazgeçip sana ev
olmaya çalışırken sokakta kaldım.
Bir kalbin varsa buna ağlarsın..
Bilinmeyen bir şair__
İnanç yeşertir ruhumuzu…
İnanç yapabileceğiniz şeylerin oluşması için gerekli ilk basamaktır.İnançsız attığınız bir temel er geç yıkılacaktır.İnançsız bir ruh boş bir tenekeden farksızdır.Zira inançsızlık sizi bir yere kadar getirir ondan sonrası sebebi bilinmeyen(!) koca bir boşluk.İçinizdeki ortaya çıkmayı bekleyen inancı görün ve ona tüm kalbinizle inanın.
Hayat bilinmeyen bölüm sayılı bir oyun ve oyunun ne zaman biteceği belli değil. Her bölümü içime sindire sindire oynamak istiyorum. Ne de olsa finali göremeyeceğiz neden acele edelim. Peşimizden düşmanlar mı geliyor? Gelsin. Birlikte ölelim.
Kendimi "Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu" ndaki kadın gibi hissediyorum.. anlayamazsınız..
Ölüme bilinmeyen dakikalar kala...
“seni kimler degistirdi
yüreginden attin beni”
"yüreğinden" kismini soylerken...
birisi olmasi gereken anda yoksa... hicbir anda olmamasi gerekir.
youtube.com/watch?v=dtO6FqO...
Tam da bu
“…kaldı ki bugünlerdeki havam bu değil. Ne kanıtlamak, ne şaşırtmak, ne eğlendirmek ne de inandırmak istiyorum. Sinirliyim,keyifsizim. Mutlak bir dinlenme ve sürekli bir gece arzu ediyorum. Şarabın ve afyonun verdiği hazların savunucusu olmama karşın, yeryüzünde bilinmeyen ve göksel eczacıların bile bana veremeyecekleri, ne canlılığı, ne ölümü, ne uyarıyı ne de hiçliği içeren bir içkiye susuyorum. Hiçbir şey bilmemek, hiçbir şey öğretmemek, hiçbir şey istememek,hiçbir şey hissetmemek, uyumak ve yine uyumak, bu günkü biricik dileğim bu. Şerefsiz ve iğrenç ama içten bir dilek.”
Kötülük Çiçekleri
"Yanmak ister gönül,
pişmek sen diyarında...
Ruhun miracına varmak,
Sidretül Müntehaya...
Olmadı bir çakıl taşı olmak,
bilinmeyen yollarda...
Ya da Arş-ı Alâ'dan bakmak sana
yükselmek gibi Mavera'ya..."
Benim beklediğim aşk başka! O bütün mantıkların dışında, tarifi imkansız ve mahiyeti bilinmeyen bir şey. Sevmek ve hoşlanmak başka; istemek bütün ruhuyla, bütün vücuduyla, her şeyiyle istemek başka… Aşk bence bu istemektir. Mukavemet edilmez bir istemek!.