Eser, 1881 yılı Avusturya'da doğan gazeteci , romancı ve biyografi yazarı Stefan Zweig'ın 1920'lerde yazdığı gerek teknik başarısı , gerek karakterin derin psikolojik yönünü oldukça iyi yansıtması yönünden modern edebiyatta unutulmaz bir yere sahip olabilmiş muhteşem bir aşk hikâyesi.
Eserde karşılıksız bir aşkın ızdırabıyla tutuşan ve kimliği belirsiz bir kadının yaşadıkları ele alınmış . Kimliği belirsiz bu genç bayan , kendisine duyduğu derin aşktan habersiz sevgilisine , onu tanıdığı günden itibaren neler hissettiğini , neler yaşadıklarını uzun bir mektupla anlatılıyor.
Kitapta baş karakterin, yaşamı boyunca süren derin sessizliğini, sevdiği adama bu kadar yakın olup aynı zamanda bir o kadar da uzak olmanın verdiği elemi kederi lakin kadının çektiği bu acılara zam zıt olarak aşık olduğu adamın kadının tam anlamıyla hiç farkına varmaması okuyucuya başarılı bir şekilde aktarılıyor.
Sevdiği adam tarafından hiçbir zaman bilinmemenin, önemsenmemenin sonucu yaşanan silinmişlik hissi derin psikolojik tahliller bir aşk hikayesi üzerinden aktarılmış .
Benim adıma çok kısa ama oldukça etkileyici bir eserdi . Kısacık kitapta altını çizilmedik yer bırakmadım, bırakamadım. Boş bir günümüzde kitaba tüm benliğinizi vererek okumanızı , şiddetle tavsiye ederim.