YouTube kitap kanalımda Dostoyevski'nin hayatı, bütün kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz:
ytbe.one/0i9F0L1dcsM
Paranın satın alamayacağı şeyler vardır geri kalan her şey için Mışkincard.
Athena ne güzel demiş 2006 yılında : "Aşk nefrete ne yakınsın."
Dostoyevski ise ne güzel demiş 1868
Kitap okurken bilmediğimiz kelimelere rastlarız ve bu kelimelerin tanımları ile kelime dağarcığımıza yeni bir kelime eklemiş oluruz. Kendi adıma bir kelime kütüphanem olsun istedim. İsteyen herkes yorum olarak buraya kelime ve anlamının yanında cümle içerisinde kullanımını da ekleyebilir.
Yorum olarak eklenen her yeni kelime, 1K sayesinde ek bir zahmete gerek kalmadan bildirim olarak, yorumda bulunan herkese düşecek ve herkes yeni bir kelime öğrenmiş olacak.
Ve Taslak olarak da bu şekilde yoruma eklersek çok daha faydalı olacağını düşünüyorum teşekkürler.
TASLAK
"Gıyaben : Kendi yokken, ortada olmaksızın. Adını, sözünü başkalarından duyarak, görmeden.
Kullanımı : Bugün sana gıyaben tanıdığım birinden söz edeceğim.
Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Okuyalı epey zaman oldu. Açıkçası bu kitabı incelemek isteği bu sitedeki incelemeleri okuyunca oluştu. İnceleyenlerin birçoğu uzun uzun açıklamak, örnekler vermek, neden desteklediğini anlatmak yerine adeta Muazzez Hanım’ın fanı gibi okunmalı, mükemmel şeklinde yorumlar yapıyor. O kadar garip, şişirilmiş inceleme
Bir çocuğun anne özlemi etrafında hayatı izleyişinden nereye varabiliriz ki? Proust, Swann’ların tarafı veya Guarmantes tarafından bakarak bize ne söyleyebilir?
Aslında anlatılan hikâyelerin hangi tarafta olduğunun bir önemi yok. İnsana, davranış biçimlerine, davranışın özündeki tutarsızlıklara dair bir sorgulama izleyeceğiz birlikte. Hangi
FARKLI, FAYDALI VE KULLANIŞLI UYGULAMALAR ARAYANLARA...
Elimizden telefonlar düşmüyorken ve yaz da gelmişken dil öğrenmek için bunu fırsata çevirmek gerek diye düşündüm.
Son birkaç aydır dil öğrenme uygulamalarıyla haşır neşirim. Bir İngilizce öğretmeni olarak dil öğrenme konusunda birkaç şey söyleyip kullandığım faydalı birkaç
Sait Faik okumaya başladığım günden beri ne zaman bir kitabını elime alsam ya da adını duysam içimde dışarı çıkmaya bekleyen, ani bir sarsıntısıyla beni baştan aşağı titretmeye yetecek sıkıntılar silsilesi oluşuyor. Bu kesinlikle normal bir sıkıntı değil. Anlattıkları, tahayyül ettirdikleri, seçtiği kişiler, konular, mekânlar hatta kelimeler,
"Artık yeter Cemil Meriç!" diye bağırasım geliyor. Küçüldükçe küçülüyorum karşında. Evet seni okumak bir bahtiyarlik ama bilgisizliğimi de böyle yüzüme vurman gerekmiyor.
Yine tanışmakta çok geç kaldığım ve bu yüzden kendimi bir türlü affedemedigim bir yazarla karşılaştım. O kadar kelimelerle oynamış biri olarak bu engin hazine
İhsan Oktay Onar'ın bu muhteşem kitabında tek eksik olan bir sözlük. Bu kitap kelime dağarcığınızı geliştiriyor...
İhsan bey'in bu kadar kelimeyi nasıl öğrendiğini merak ediyorum doğrusu. Bir elimde kitap, Bir elimde tablet. Tableti sözlük olarak kullanıyorum. Şu an itibari ile 10 sayfalık bir sözlüğüm oldu. Bu sebeple bu kitabı bitirmek öyle