“Hissettiklerini açıklamaya sözcükler yetmezdi. Ne yazık ki o zamanlar uzaydaki kara delikler henüz bilinmiyordu . Eğer bilinseydi göğsünde büyük bir kara delik açıldığını hissettiğini söylemesi kolay olurdu.”
Kitabı elime alıp beni içine çekmesi ve bitirmem bir kaç saatimi almadı. Zweıg’in kalemine sağlık. Aşkı her satırda ilmek ilmek 🧶 dokumuş. Aşkı çok naif tertemiz yaşayan küçük bir yüreğin olağanüstü büyük serüvenine tanık oluyorsunuz okurken. Başlangıçta mektubu yazan kadını oldukça bencil bulsamda onun aşkının bunu gerektirdiğine inandım. Hayatını sevdiği adamın çocuğuna adaması hem üzücü bir okadar da taktire şayandı. Belkide hepimizin zihninde bu denli bir öyküsü vardır kim bilir. İnsan psikolojisini aşkla harmanlayan tek taraflı, beklentisiz saf bir sevginin öyküsü.
(Süpriz bozmayan ipucu içerir)
BEYAZ MUHAFIZLAR=HARBİYELİLER
(Kitaptaki tanımı)
"1918 yılı sona ererken tehlike tehditi hızla yaklaşıyordu.Duvarların yıkılacağı, dehşete düşmüş şahinin Çar'ın kolundan havalanacağı, bronz lambadaki ışığın söneceği ve Yüzbaşının Kızı'nın sobada yanacağı günler geliyordu.Her ne kadar vefat etmiş anneleri