"Tanrı da günahı kime yazacağını bilir. Kendim için konuşuyorum dostlarım. Bize kötülüğe kötülükle karşılık vermemizi istese, Tanrı bize böyle bir kanun gönderirdi, ama o başka türlüsünü gönderdi. Sen kötülüğü yok etmek istiyorsun, ama o senin içinde büyüyor. İnsan öldürmek kolay, ama kan ruhuna da sıçrar. İnsan öldürenin ruhu kanar. Kötü bir insanı öldürünce kötülüğü de yok ettiğini sanırsın, sonra bir bakarsın ki yok ettiğini sandığın kötülükten daha beteri senin içinde büyüyor. Musibete boyun eğersen,
gün gelir musibet de sana boyun eğer."
Sayfa 51
77. Mektup
Dostlar mı? Sen dost olmayı bilir misin ki? Yurdun mu? Uğruna bir yemeğini erteleyebilecek kadar sever misin onu?
Sayfa 279 - JaguarKitabı okuyor
77. Mektup
Senden zorla alınıyor diye kahrolduğun başka ne kaldı? Dostlar mı? Sen dost olmayı bilir misin ki? Yurdun mu? Uğruna bir yemeğini erteleyebilecek kadar sever misin onu? Güneş mi? Elinden gelse söndürürsün gün ışığını! Gün ışığını görmeyi hak eden, gün ışığına layık bir şey yaptığın oldu mu hiç? Açıkça itiraf et, ne devlet işleri ne forum’daki işler ne de doğaya olan sevgindir senin ölümü geciktirmene neden olan. Talan edip tükettiğin yiyecek pazarını zoraki bırakıp gidiyorsun. Ölüm korkusu düşmüş içine; bunca mantar yemeğinin ortasından hayatı nasıl hor görürsün?
Sayfa 279 - JaguarKitabı okuyor
"Pek çok şey saf mantık yoluyla bilinebilir. Örneğin geometri.
Veya insan acı dolu bir deneyimi kısmen yaşar ve gerisini tahmin edebilir. Ve insan başkalarının deneyimlerine bakabilir, onları okuya bilir ya da gözleyebilir."
Sayfa 400Kitabı okudu
"Kadere inanan kederden emin olur."
"Kadere inanmak, inanan kişiler için en büyük huzur kaynağıdır aslında. İnanan kimse, başına gelen her olayın ardında rahmet ve hikmeti bulmaya çalışır. Başımıza gelen her şey Allah'tandır ve hepsi O'nun elindedir. O yüzden böyle olmasaydı şöyle olurdu diye düşünmez çünkü düşünmenin içindeki sıkıntıyı büyütmekten başka bir işe yaramayacağını bilir. Geçmişin yükünü sırtından atar. Allah'a sığınarak geleceğe odaklanır, huzura ulaşır."
Sayfa 334 - Yusuf AgahKitabı okudu
Hayat da hayat olsa! Yaşadım mı sanki? Daha gencim, yüzüm çizgilere, yüreğim tutkulara yabancı. Bilemezsiniz ne kadar sakin bir hayat sürdüğümü! Kim bilir uzaktan ne kadar güzel, ne kadar keyifli, ne kadar huzurlu, ne kadar kaygısız görünüyordu! Ah yalan değil! Huzur içinde, sükûnet içinde yaşadım. Hayatım bir mezardı, ruhum içindeki ceset.
Sayfa 11 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
