Balzac'ın başucunda bir mum olmadan asla yazamadığını biliyor muydunuz? İlginç bir diğer huyu ise yazarken başına yün bir atkı takıp ayaklarını suya sokmasıymış. Kendine bir günlük yazma kotası belirleyen yazar asla bu kotayı doldurmadan masanın başından kalkmazmış.
Shakespeare yazdıklarından kazandığından daha fazla geliri tefecilik yaparak kazandığını biliyor muydun?
Galler’li üç araştırmacı Shakespear’ın aslında bir tefeci olduğunu iddia ediyor. Edebiyat dünyasında tartışma yaratan makaleye göre Shakespear, kıtlık döneminde tahıl ticareti ve tefecilik yaparak, vergi kaçırarak geçimini sağlayan bir tüccardı. Ancak edebiyat tanrısı yaratılmak istendiğinden Shakespear’ın bu yönleri tarihten silindi.
Feminizmin öncülerinden olan ünlü yazar Virginia Woolf, ressam kız kardeşinden ilham alarak yazılarını ayakta yazmaya başladığını biliyor muydun?
Tamam tüm kadınlar konuşmayı sever kabul edelim, erkeklere kıyasla derdimizi çok daha fazla kelime kullanarak anlatıyoruz. Allah da bizi böyle yaratmış napalım yani. Ama bakın dünyaca ünlü isimlerin bile çok konuşma alışkanlığı varmış. İngiliz feminist yazar Virginia Woolf konuşmayı çok seven yazarlarımızdan biri. Hatta bir defasında 48 saat aralıksız konuşmuş. Şunu da eklemeden geçmeyelim, sevgili Virginia hayatının büyük kısmını yatakta ve halsiz şekilde geçirmişti. Psikolojik sorunları ve geçirdiği buhran onu epey hareketsiz biri yapmıştı. Ona rağmen, bu kadar çok konuşmak için gereken enerjiyi nasıl bulmuş şaşırdık doğrusu. Satırlarında buram buram depresyon koksa da gerçekte çok şakacı biriymiş.
Pek çok yazarın bir yazma ritüeli vardır elbette. Ancak büyük destansı roman Ulysses’in yazarı James Joyce’unki bir hayli acayip.
James Joyce'un yazmak için mutlaka beyaz kıyafet, mavi kalem ve bir yatağa ihtiyaç duyduğunu biliyor muydun? #jamesjoyce
Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın örgü örmeyi çok sevdiğini biliyor muydunuz, hatta bu iş için Avrupa’dan modeller getirttiği, yazmaya mola verdiği zamanlarda ise mutfağa kapanıp reçel ve dondurma yaptığı anlatılıyor.
Charles Dickens'ın elektromanyetik alan takıntısı sebebiyle, yüzü mutlaka kuzeye bakacak şekilde uyuduğunu biliyor muydun? Kendisine niçin böyle bir alışkanlığa sahip olduğu sorulduğunda ise net bir cevap vermeyerek konuyu “dünyanın elektrik akımları, pozitif ve negatif elektrik” gibi ne demek istediğini yalnız kendisinin bildiği bazı kavramlarla geçiştirmiş.#charlesdickens