Seni yaşatmak,ısıtmak ve aydınlatmak için güneşin orda olduğunu biliyorsun. Yer değiştirse de gitmeyeceğine olan inancın onunla ilgili kaygı hissetememeni sağliyor.Çünkü güveniyorsun.İnsan güven problemleri yaşadığında aynı zamanda kaygı,endişe,korku da yaşar.Çünkü güven temel bir ihtiyaçtır.Ama bazen de kişilere/durumlara yüksek güven beklentileri yükleyerek de hayal kırıklığı yaşamaya sebep olduğumuz olur .Bu da inanmayı çok istemekten gelir . Oysa güneşin varlığı gibi hep hayatımızda olanlar şuan varlar biliyoruz.Yarın güneşte orada olmayabilir.Ama güneşi var eden hep var olacak.Sonsuz güven ihtiyacımızı sonsuz olana çevirsek çok iyi hissedeceğiz.Güneş de iyi ki var ,bir gün giderse sorun değil .Bu zamana kadar ki her şey için teşekkürler 🙏
"Tanıdığını sandığın insanlar. Onların hakkında endişelenmelisin. Çünkü aslında onları tanımıyorsun. Kim oldukları hakkında anlattıkları hikayeyi biliyorsun."
#Maid# S1E4 34.06
Yıldızlara dokunmak istiyorum!
His yoğunluğu. Nasıl dile dökülür bu yoğunluk? Hangi kelimelerle?
Şöyle: Yolun sonu uçurum. Biri yitiyor ya da ayağın kayıyor, bilemiyorsun, emin değilsin.
İşin ilginç yanı yere düşmüyorsun, zamanı geri alıp uçurumun başına da dönemiyorsun. Havada asılı kaldın ama korkunç bir his bu. Bir anlık acıyla ölüp gitsen kurtulacaksın belki de.
Evrende asılı halde kalmak en kötüsü, neden mi? Çünkü başını kaldırıp baktığında düşüşünü görebiliyorsun, düşeceğini de biliyorsun ama oradasın. Zaman durmuş vaziyette.
Çözüm belki de bir çığlıktır. Ama 
Nilgün Marmara ‘nın da dediği gibi, “Çığlıklar neden bu kadar sessiz?”
Bir bizlik hikayesi kitabından alıntıdır...
Okunacak daha bir çok insan var, karşılaştıklarına şaşırma. Kainatın sahibini isteyen sen değil misin ? O halde ne diye şikayet edersin ? Kolay olmayacağını sen de biliyorsun. Eğer öyle olsa idi ne gerek vardı onca peygambere ? Yaşamak istiyorsan iki gözlü bir heybe alacaksın sırtına. Başlayacaksın yürümeye. Bir gözüne sabrı bir gözüne şükrü koyacaksın. Azık aramayacak heybeni kendine azık edeceksin. Acıktığında sabrı, doyduğunda şükrü nimet bileceksin. Erenler bilir ki asıl nimet Ekmek ile aş değildir. Ermek isteyen de bilir ki nimet dediğin sınırlı değildir.
Hayatımızda sert virajlar olacaktır elbet, sancılı zorlu geçse de bu dönüşler biraz hız düşürmek, gerekirse kontağı kapatıp derin bir nefes almak gerekir. Ve her keskin virajın sonunda mutluluk bizi bekliyor olacaktır. Şimdi bir soru Sor kendine ben o beni bekleyen mutluluğu istiyor muyum yoksa istemiyor muyum ..? Karar verdiysen yapman gerekeni biliyorsun. İyi şanslar. Danışman Buse Ceren Tellioğlu 💫
Buse Ceren Tellioğlu