Sohrab Sepehri okuyup hayatı değişen bir insan gördüm. Konuşurken bir zambağa "siz" diyordu. Bir bulut kadar canı sıkılıyordu adamın. Bir bulut kadar yalnızdı. Kırkında anladı yaşamadan yaşlandığını.
52 yaşında ölmüş Soprah Sepehri'ydi sanki. Elli iki yaş, yaşamak için çok geç, ölmek için erken bir yaş. Her ölüm erken ölümse, her
"Hayatı sevdim. İnsanları sevdim. Ama yenildim ..."
İlk okumadan kalemine hayran kaldığım bir yazar daha... Sevgi Soysal. İsmi gibi herkese sevgisini vermiş, kendisine hiç sevgi kalmamış gibi yazan Sevgi Soysal. Bu nasıl yazmaktır? Bu nasıl düşündürmektir insanı, Sevgi Hanım? Sizi tanıdığım için çok mutlu oldum kendi çapımda...
Sevgi Yenen, 1936 yılında mimar-bürokrat bir babanın ve Alman bir
Kendi Sınırlarımı Aşmaya Çalışıp, Kısa Yazdım. ( Şaka :D )
Arkadaşlar selam. Kitabı incelemeden önce
Sinan Canan hakkında birkaç şey söylemek istiyorum. Sinan Canan’ın onlarca videosunu izlemişimdir, izlemeye de devam ediyorum. Yıllardır uğraştığı bir şey var. Bu uğraşının adı da onun tabiriyle bilimi “halk dilinde” anlatmak. Bunu başarıyor mu? Bence başarıyor. Uzmanlık
kürt edebiyatı denilince "mehmed uzun" dışında kimse kürtçe yazmadı sananlar ve kürt edebiyatı denilince akıllarına "ahmed arif" ile "yaşar kemal" gelenlere umarım birazcık da olsa faydası olur bu listenin.
ayrıca bir türk olarak söylemek gerekirse 1000 yıldır beraber yaşadığımız bir ırkın edebiyatını bilmemek
Bu yazıyı okuyup 30 sene sonrada bu yazıda yazılanlarla karşılaşacak olan bizler için bu bir manifesto olmalı.
Ey İnsan, sen bir canlısın, yaratılmışsın ve öleceksin.
Bu konuda hepimiz netiz değil mi ? Yani bu mesajı okuyan ister 1 ister 10 bin insan olsun ; hepimiz öleceğiz.
Peki, saatli bir bomba gibi kurulu bir yaşamın ne zaman patlayacağını