Aziz Augustinus'un zaman üzerine söyledikleri, aşk için de geçerli. Hakkında ne kadar az düşünürsek bizim için o kadar apaçıktır aşk; ama etraflıca düşünmeye başladığımız anda başımızı belaya sokarız. İnsanoğlunun, kültür tarihinin başlangıcından bu yana sanatçı sıfatıyla ya da Orpheus'un döneminden bu yana ozan sıfatıyla aşk meselesini hiç bıkıp usanmadan ele almış olduğu gerçeği, bu durumun tuhaflığının teyididir. Çünkü bilindiği üzere ozanlar bildikleri konu üzerine değil, bilmedikleri konu üzerine yazarlar ve bunun nedenini bilmemekle birlikte, bilmek için yanıp tutuşurlar. Aşkı bilmemek, ''aşkın-ne-anlama geldiğini-bilmiyorum" durumudur; ozanı kalemi, dolmakalemi ya da liri eline almaya iten birincil neden. (Hiddet, matem, taşkınlık, para vb. tama mıyla ikincildir.) Aksi geçerli olsaydı şiirler, romanlar, tiyatro oyunları değil, salt tebliğler olurdu elimizde.
Sayfa 11 - Can Yay. 1. basam: Kasım 2014, istanbul