Kaç hayat tanırsın bir kitapta?
Kaç yolculuğa çıkarsın?
Ve kaçından sağ çıkabilirsin bu yolculukların?
Yaralar vardır, kabuk bağlar. Kurcalamadığın zaman kanamaz. Ama bir gün bir bakmışsın, deşilmiş yaran. Hiç olmadığı gibi, hiç olmayacak bir zaman.
"Sana hangi derdimle ağlayayım bilmem ki," diyordu
Baştan sona, her bir kelimesinde, kitaba dair her bilginin, her sonucun, her nedenin olduğu bir inceleme yazısıdır. Kitabı okumayanlar, eğer olayların sonucu ne merakıyla okuyacaklarsa, bu incelemeyi okumamaları daha iyi olur. Benim gibi her şeyi bilmesine rağmen, nedenlerini ve işlenişini merak ederek okuyacaklarsa buyursunlar.
BÖLÜM 1
1900'lü
Bir insan eğer paramparça olduğunu hissediyorsa kaldıramayacağı acılarla savaşmak zorunda kalmıştır. Paramparça olan biri, kendi kendini avutmayı öğrenmiştir, yalnızlık ona bir daha aşık olmaması gerektiğine inandırmıştır. Paramparça olan biri, en güzel günlerini yaşadığını zannettiği anda terk edilmiştir. Şarkılara tutsak olmuştur, şarkıların sözlerine takılıp hatıraların arasında kaybolmuştur geceleri. Paramparça olan birinin, güveni kalmamıştır . "Gitmem"ile başlanılan her cümle, onun için anlamını yitirmiştir. Paramparça olan biri, insanlardan kaçmayı dilemiştir. Belki de hiç bilmediği bir yer de kaybolmak istemiştir. Paramparça olan biri artık saçlarının okşanmasını beklemeyecektir. Birinin nefesini hissedip ona sarılmayı düşlemeyecektir. Çünkü paramparça olan biri ihanetin yüzünü görmüştür. Tüm umutlarının bir anda derinlere çöküşünü izlemiştir ve kalbi de o derinlerde kaybolup gitmiştir. Bu yüzden paramparça olan birini yeniden aşka inandırmayı başaramazsınız. Aşk artık onun için, insaf olmayan, dürüstçe yaşanmayan, kuralların çiğnendigi bir oyundur. Ve paramparça olan biri, bir daha asla çocukça o oyunlara kanmayacaktir. Saflığı ve masumiyeti çalındığı için, paramparça olan birini toplamak çok zordur.