KISMET İSE GELİR HİNT'TEN YEMEN'DEN...
Bugün yine 2017'de yaklaşık iki ay kaldığım yer olan Gebze'deyim. 2017'de Gebze Pelitliköy'de Asya Çikolata firmasında tercüman ve proje yönetmeni olarak çalıştığım zaman Gebze Center'in tam karşısında Turkuaz Otel'de kalıyordum. Bugün tekrar Turkuaz Otel karşıma çıkınca içeri girip anılarımı tazelemek istedim. Biraz tuhaf değil mi? Sebepsizce
444 syf.
·
Puan vermedi
Millet olarak iyi gaza geliyoruz. Kötü bir özellik değil aslında bu. Ama problemimiz, gaza gelince ne yapacağımızı bilmemek!
Amerika’ya kızıp, Rus malı çekiçle iPhone kırıyoruz. Zippo çakmakla kameralar önünde dolar yakıyoruz. Merkel’e sinirlenip Mercedes arabada mehter dinliyoruz. Millî duygularımız ağır basınca WhatsApp profil resmine Türk
“… akranından, yaşıtlarından birçoğunun ağzından aşk ve sevda hikâyeleri duymuyor musun? Bunu işitmemek, bilmemek mümkün mü? İhtimal ki işittiğin söz aşkın, sevdanın yalnız övgüsü ve methi yolunda olduğu için o konudaki bilgin eksik kalır. Bana kalırsa gençlerden o gibi şeyler saklanmaya çalışılacağına her yönü uzun uzun, genişçe, işin tehlikeleriyle anlatılmalıdır.”
Sayfa 26Kitabı okudu
Hayat çok güzeldir. Fakat geçici. Yaşamak çok cazip, fakat sonunda ölüm gerçeği. Her şeyi ile güzel bulduğu ve çok sevdiği dünyanın ve hayatın ne zaman biteceği, sonunun ne olacağını bilmemek Cahit Sıtkı'yı dehşete düşürür. Bu düşüncelerle "Otuz Beş Yaş" şiirini yazan Cahit Sıtkı, "Fanî Dünya" adlı şiirinde bu gerçeği
Sayfa 67
Neyin doğru olduğu bilinemeyebilir fakat nasıl dürüst olunacağını bilmemek mümkün mü? Ahlak yasaları bir uçak yolculuğu sonunda değişebilir ama insanın nasıl dürüst olacağının kuralı hiçbir zaman değişmez. Kim kendini affedebilir?
Sayfa 85Kitabı okudu
Ne garip dünya!
Uzağında kalan her şeyin yokluğu, farkında olmamak, bilmemek!
Oysa varlar.
Ve vücut buluyorlar.
Çin'de sabah selam verirken biri diğerine,
İspanya'da ki, belki balığa çıkmıştır.
Birbirinden habersiz nice insanlar!
Hepsinin ne yaptığını görmek, bilmek mümkün mü?
Oysa ne kadar da bir birine değer vermeyen de çok!
Böyle safsata gören, başkasının düşüncesini!
Ne uğruna, niçin?
Çok mu zor değer vermek kendisine, bir insan olduğu için.
Yahut sevmesen dahi saygı duyup, hududu aşmamak!
İşte bir tarihin içinde akan zamanın boşluğundayız.
Bizi zamanın kendisi hapsetmiş.
O zaman duvarı yıkılınca, ne kadar ve ne ehemiyetsiz şeylere takılmışız, göreceğiz!
Sıfırdan başlamak mümkün mü?
“Her şeye yeniden başlamak da mümkün değildi. İstesem de mümkün değildi. Nerede kaldığımı unuttuğuma göre, baştan başlamak için de birtakım yetenekler gerekliydi; daha talihli doğmuş olmak gerekliydi meselâ. Yeni bir dil öğrenebilmek için, hiç dil bilmemek gerekliydi.”
