Bilmiyordun, hiç bilmedin.
Tüm çıkışlar kapatıldığında insani tutkular denizinin nasıl öfke ile coşup köpürdüğünü, nasıl birikip kabardığını, nasıl taşıp yüreğin derinliklerini oyduğunu, bentlerini yıkıp yatağından taşana kadar içsel hıçkırıklar, boğuk çırpınışlar halinde nasıl patladığını bilmiyordu.
Sayfa 289
Terk edilmiş bir şehir.
"Hamza," dedim geçmişe hitaben son birkaç söz için. "Eğer o zaman bu şehirde kalmaya devam etseydim, canlı kalamazdım. Ya ölürdüm ya kendimi öldürürdüm. Kaç kez intihara niyetlendiğimi ve intihara kalkıştığımı hiç bilmedin. Halim Amca'nın beni intiharın kıyısından çekip aldığını bilmiyordun. Sana gidelim diye yalvardığımda sadece tedirgin değildim, sen öyle sandin ama ben ölümün kıyısında salınıyordum." Ona dönmek ve bu sözlerin tesirini görmek istedim ama yüzüm bir santim dahi kıpırdamadı. "Sen beni göremedin."