- Çünkü... çünkü... çünkü... yaşamı yeniden buldum. Çünkü binlerce parçaya bölünüp yeniden birleşmek, böylece kendi kendimi doğurmak ve doğumuma tanıklık etmek, hayır doğumumu yaşamak istedim ve seninle birleşirken, birleşme süreci içinde, anlıyor musun, çiftleşmeden değil, tekleşmeden söz ediyorum, o süreç içinde, duyuyor musun Gün, ağlamayı bırak, beni dinle, o neyin süreci olduğıınu bilmediğim süreci yaşarken, binbir parçaya, milyonlarca parçaya dağıldım, ama benden ayrılan her bir parça o süreci yaşıyordu, yükselirken milyonlarca ben olarak yükseldim, düşerken, milyonlarca ben düştük... Yoksa, yoksa sen bunu yaşamadın mı Gün? Böyle mi dedim, yoksa bu duygulan dile getiremedim de, anlamsız birkaç sözcüğü mü bağırdım Gün'e, denize, ulu atkestanesine, bilmiyorum. Ama çılgınca bir devinim içinde olduğumu, deli yunuslar gibi denize bir dalıp bir çıktığımı ansıyorum. Sonra, soluk soluğa Gün'e doğru koşuşumu. Onu elinden tutup kaldınşımı. Bacağının kıyıağından akan ipincecik kanı dilimle yaladığımı. Ve durmadan, "Söyle bana, bana yaşadığımı söyle, yeniden doğduğumu söyle" diye mırıldandığımı.
- Sen de atsana kendini denize. - Ben yüzme bilmiyorum. - Daha iyi, boğulursun. - Geber. - Olur.
Reklam
Benim gönlüm hiç alınmadı mesela. Alınmaya layık mı olmadı, lüzûm mu görülmedi bilmiyorum..
Her günü bir yıl gibi geçen Nisan ayının müsait bir günü inşallah beni 30 yıllık İstanbul sefaletinden kurtaracak biletime çalışmaya son sürat devamke. 10 - 20 Mayıs'ta sınava kayıt olacağım, 30 Haziranda yapılacak ve 14 Ağustos'ta açıklanacak. Tercih ne zaman bilmiyorum. Ağustos ayı gelene kadar milyon tane soru çözerim. Sen beni yenemedin ben senin ağzına edeceğim Istanbul 😉
Her asker bir yıldızdır
Bizler yıldız mıyız bilmiyorum, ancak bu vatanın kararan bu bahtını aydınlatmak için kendi canımızdan vazgeçmişiz. Yeter ki bu vatanın yıldızı parlasın, güneşi sönmesin. Bizler bir bir kayıp gitmeye razıyız
Ömrümü bir aynada mı gördüm Bir taşın genişlettiği suda mı yoksa Bilmiyorum, artık hiç bilmiyorum Ölüme de hazır değilim, yaşama da O portakal ağaçlarının kokusu Yetmiyor bana şimdi Kırıldı belkemiği düşlerimin Yolda yatan yaralı bir hayvan gibi Ağlamıyorum, yerinmiyorum artık Gelen ölüm de olsa, nasılsa Taşlardan sekerek denize akan Su gibi, usulca sızacağım toprağa
su gibi
Reklam
- Düşünün bir kere, ben ayakta durmaya çalışıyorum. İnsan bazı düşer - Hayatta her şeyin bir kararı vardır - Bu odalarda pencerelerden aşağı sarkmanın - Ayrılmanın -Unutmanın -Bilmiyorum demenin -
لا أدري نصف العلم Bilmiyorum demek ilmin yarısıdır.
49 yıldır bu yollarda Ovada dağda çöllerde Şaşar Veysel iş bu hâle Yah ağlaya yahî güle Bilmiyorum ne haldeyim ... İki kapılı bir handa ... Gidiyorum, gündüz gece ...
Âşık Veysel
Âşık Veysel
"Bilmiyorum.maceralara çıkmak iyidir ve her şeydir ama hayatım boyunca bununla iç içeydim.bir süre sonra çekiciliğini kaybetmeye Başlıyor."
Reklam
“Beklediğim değiştiremediğim hayatımı değiştirecek bir olay. Hayatımı değiştirecek gücü kendimde bulamıyorum. Zaten bu değişmenin nasıl olması gerektiğini de bilmiyorum. Bildiğim şey bu evdeki ve ticarethanedeki hayatın onurlu bir insana yakışmayan, uyuşuk, kötü, pis, dar kafalılıkla dolu, zavallı bir hayat olduğudur.”
Günaydın. 30 yaşıma nereden girdim bilmiyorum ama hem her konuda kendime çeki düzen verme niyetim ve çalışmalarım var hemde öküz gibi uyumak istiyorum.
Bugün annem öldü. Belki de dün bilmiyorum.
Geleceğin neler getireceğini bilmiyorum ama bildiğim şudur ki, o ne geçmiş kadar güzel ne de geçmiş kadar tatminkar olabilir.
Morpa kültür yayınlarıKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.