AH NEREDESİN YÜCE İNSAN!
yapman gereken, kimsenin bulunmadığı bir ortamda ona öğüt vermektir. Bu durumda sakın şeytan seni aldatip da onun dedi kodusunu yaptırmasın. Öğüt verirken sakın, onun bu hatasını öğrendiğin için memnun olduğun gibi bir hava verme. Ona küçümseyerek bakma, öğüt nedeniyle ona sikıntı verip üstünlük sağlamaya çalışma. Bütün amacın, sadece ve sadece onu günahtan kurtarmak olsun. Dini bir konuda bir hataya düştüğünde üzüldüğün gibi onun için de aynı üzüntüyü hisset. Keşke ben öğüt vermeden önce, ken- disi düşünüp yaptığı kötülükten vazgeçse, çok daha iyi olur, diye düşün. Bu şekilde davranırsan hem öğütte bulunduğun için hem onun günaha girmesinden dolayı üzüntü duyduğun için hem de dinini yaşama konusunda ona yardımcı olduğun için sevap alırsın
Sayfa 98
Ah şu kitaplar..
Ben Ülkü ocağının balkonundan sokağa bakarken, kafamda sorulara yanıt aramakla meşguldüm. Dünya Türk olsa yoksul olmaktan kurtulacak mıydık? Kendi sorumu içimden “hayır” diye yanıtladığım an, dünyamın da değiştiğini seziyordum. O günlerde edebiyat öğretmenim Selma Hanımın “tamam Nihat Atsız’ı da oku, ama bunu da oku” diyerek uzattığı İnce Memed’le bir günaha girercesine tanıştım.
İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Şeytan'ın Bir Anısı :)
İşte sana son günlerdeki bir olay :İhtiyar bir papaza yirmi yaşlarında, sarışın, Normandiyalı bir kızcağız gelir. Kafese doğru eğilerek papaza günahını fısıldamaya başlar. “Aman kızım, gene mi günah işledin?” der papaz, “Sancta Maria, hem de başka birisiyle, ha! Ne zamana kadar devam edecek bu, utanmıyor musun hiç?” Kız, gözyaşları içinde Ah pederim, bu ona öyle bir zevk, bana da o kadar az zahmet veriyor ki.Cevaba bak. Ben bile pes ettim: tabiat ananın haykırması bu; bakirelikten iyi bence! Kendi hesabıma günahını affettim, gidecektim, ama gene de dönmek zorunda kaldım. Bizim papazın, hücre deliğinden, kıza o gece için randevu verdiğini duydum
Yanarsam nâr-ı aşkınla yanayım yâ Resûlallah Ezelden bağrı yanmış bir gedâyım yâ Resûlallah Hevâ-yi nefsime tâbi' olup pek çok günâh ettim Huzûra hangi yüz ile varayım yâ Resûlallah Harîm-i ravzana sürmüş iken rûy-ı siyâhım âh Yine cürm ü günâha mübtelâyım yâ Resûlallah Kapında boynu bağlı bir esîrim destgîrim ol Garîbim bî-kesim bî-dest ü pâyım yâ Resûlallah Kulun Leylâ'ya şâhım var iken dergâh-ı ihsânın Varıp ben hangi şâha yalvarayım yâ Resûlallah Leylâ Hanım Rahmetullahi Aleyhâ
Doğduğu gün de, bugün de tiyatronun asıl amacı nedir? Dünyaya bir ayna tutmak, iyilerin iyiliklerini, kötülerin kötülüklerini göstermek, çağımızın ne olup ne olmadığını ortaya koymak. Gerçeği büyütmek ya da küçültmekle bilgisizleri güldürebilirsiniz, ama bu bilenleri üzer; oysa bir tek bilgili dost, bilgisiz bütün bir kalabalıktan daha önemli olmalı sizin için. Ah, ben öyle oyuncular gördüm ki sahnede, öyle beğenilen, alkışlanan oyuncular gördüm ki, günaha girmeyeyim ama, değil Hıristiyan, değil Müslüman, insan bile değillerdi. Öylesine şişirme, uydurma hallere giriyorlardı ki, dedim bunları tabiatın kaba işçileri yaratmış olmalı, insan yapıyorum derken insanlığın berbat bir kopyasını yapmışlar.
İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Doğduğu gün de, bugün de tiyatronun asıl amacı nedir? Dünyaya bir ayna tutmak, iyilerin iyiliklerini, kötülerin kötülüklerini göstermek, çağımızın ne olup ne olmadığını ortaya koymak. Gerçeği büyütmek ya da küçültmekle bilgisizleri güldürebilirsiniz, ama bu bilenleri üzer; oysa bir tek bilgili dost, bilgisiz bütün bir kalabalıktan daha önemli olmalı sizin için. Ah, ben öyle oyuncular gördüm ki sahnede, öyle beğenilen, alkışlanan oyuncular gördüm ki, günaha girmeyeyim ama, değil Hristiyan, değil Müslüman, insan bile değillerdi.!
Reklam
888 öğeden 301 ile 310 arasındakiler gösteriliyor.