acının, ölüm düşüncesiyle hafiflememesi. anlama bile kavuşmaması. acı olarak, bizatihi orada durması, durması, durması..
bugün hayatımın son günü olsaydı yine de bu acıyla giderdim. bir gün fazla ya da eksik, bir yıl, on yıl, ömür boyu. bilmiyorum, ne kadar "bir acıya kiracı"yım ama geçmiyor. azalıyor gibi oluyor, güçlenip geri dönüyor. göğe bakıyorum, ağaçlara; acı, yağmurla bağrıma yağıyor. acı sarmalıyor beni, sarmalıyor, sımsıkı sarıyor. gitmesi bir ihtimal gibi görünmüyor.